|
|||
Mandalina fidanı meyve verir halde saksı içinde 150-170 cm boyunda gövdesi baş parmaktan biraz daha kalındır resim size gelecek mandalina fidanının orjinal resmidir
Türkiyede üretimi en çok yapılan ve dışsatımın başlıca mandarin çeşidi Satsumadır. Satsuma mandarini;1878 yılında General Van Valkenberg tarafından Japonya’dan ABD’ye götürülmüş ve kültüre alınmıştır. 1900 yılının ilk yarısında da Japonyadan Batum’a ve sonraki birkaç yıl içerisinde de Türkiye’ye getirilmiştir (Rize). Meyve başına ortalama 1.00-1.18 adet/100 meyve çekirdek düşmekte olup çekirdek siz bir çeşit grubundadır. Verimli bir çeşit olup elverişli iklim ve bakım koşullarında düşük periyodisite gösterir. Ancak, koşulların bozulmasına ve yaşlanmaya bağlı olarak periyodisiteye eğilimi artar. Partenokarpiye eğilimi oldukça yüksektir.Mandarin ağaçları yayvan taçlı olup düşük sıcaklara çok dayanıklıdır.
Owari varyetesi erkenci bir çeşittir. Meyveleri Ekim ayı ortasından itibaren olgunlaşır ve olgunluktan sonra ağaç üzerinde fazla kalmaz. Özellikle Ege bölgesinde üretilir. Akdeniz bölgesinde anaç olarak turuncun kullanılması ve toprakların kireçli olması nedeniyle meyve kalitesi düşmekte ve bu nedenle yetiştiriciliği yaygınlık kazanamamaktadır. Satsuma - Rize Mandalinasına Ait Bazı Bitkisel Özellikler Karadeniz bölgesinde satsuma mandarini “Rize mandalinası” olarak bilinir ve yoğunlukla kuzey rüzgarının olmadığı güneye ve güneydoğuya bakan yamaçlarda ekonomik olarak yetiştirilmektedir. Monokültür olan çay tarımından önce, bölgede yaygın olarak yetiştiriciliği yapılmaktaydı. Satsuma mandarini bölge ekolojisine uygun olması, meyvesinin sevilerek yenmesi ve bol miktarda C vitamini içermesi nedeniyle tüketimi ve pazar değeri artmıştır. Ekonomik yaşı 40 - 60 yıl olup ağaç başına verim ortalama olarak 80-90 kg’dır. Satsuma mandarini en iyi rengi 16-20 0C’de alır. Mandarinler hafif derin, drenajı iyi kumlu tınlı, tınlı veya killi-tınlı, taban suyu seviyesi 1.5 m’nin altında pH 5.0-5.5 olan humusça zengin topraklarda iyi yetişir. Özellikle Karadenizde mandarin yetiştiriciliğinde anaç olarak üç yapraklı (Poncirus trifolia) kullanılmaktadır.
İlk olarak, çiçeklenme öncesi ağaca su yürümeden (Ocak-Şubat sonu) gübrenin 3/5‘i, ardından yeni yaprak ve sürgünlerin oluştuğu (Mayıs-Haziran) gübrenin 1/5’i, son olarakta, meyve oluşumunda (Haziran-Temmuz) gübrenin 1/5’i verilir. Azotlu gübreler sulama suyuyla yada toprağa direk verilebilir.Gübreler ağaç gövdesinden50cm uzağa, taç izdüşümüne verilir veya toprağa karıştırılır. Fosforlu gübreler Ekim-Kasım aylarında ağaç başına 0.3 kg saf madde olarak verilirken, Potasyumlu gübreler Ekim-Kasım aylarında yeni tesis edilen fidanlara ilk 5 yıl 40-80 gr tam verim çağında ise 500gr saf madde olarak verilir. Ayrıca 3-4 yılda bir 4-5 ton yanmış ahır gübresi sonbaharda uygulanması tat ve diğer kalite parametrelerinin artışı için gereklidir.
Dikimle birlikte şekil budaması yapılmış olan fidan 2-3 yıl budamaya ihtiyaç göstermez. İlk 2-3 yıl taçlandırma yerine alt kısımdan çıkan sürgünler alınır. Karadeniz bölgesi için uygun olan şekil goble’dir. Goble şekil diğer meyve ağaçlarından özellikle elmalarda yapıldığı gibi uygulanır. Mandarinlerde budama zamanı erken ilkbahar dönemidir. Budama zamanı son donlar geçtikten sonra sürgün vermeye başlamadan önceki zaman dilimidir. Budamada kurumuş, kırılmış, dikine büyüyen (obur) dallar kesilir. Satsuma mandarinleri zayıf gelişme gösterdikleri için fazla budamaya ihtiyaç duymazlar.
Akdeniz ve Ege Bölgelerinde Yetiştirilmekte olan “Satsuma - Rize Mandalinasının” Ekonomik Potansiyeli Dünya turunçgil üretimi, yaklaşık 103 milyon ton olup bunun %60’ını portakal, %22’sini mandarin, %13’ünü limon ve % 5’ini greyfurt oluşturmaktadır. Değişen tüketici tercihleri nedeniyle, son on yılda, portakal üretimindeki artış % 2,2’de kalırken, limon üretimi %47, 2006 yılı verilerine göre mandarin üretimi % 33 artmış, greyfurt üretimi ise % 9 azalmıştır. Turunçgil üretiminde ki toplam artış ise % 11 olmuştur. Yurdumuzun subtropik iklim kuşağına sahip bölgelerinde yetiştirilen turunçgil, önemli bir tarımsal ürünümüzdür. Her yıl yaklaşık 92 bin hektar alanda 2.5 milyon ton üretim yapılmaktadır.Türkiye’de Akdeniz ve Ege bölgelerindeki yıllık üretim değeri 2007 verilerine göre 750 milyon YTL (600 milyon ABD Doları) olan satsuma mandarini çoğunlukla yurt içinde tüketilirken, %30’luk bir kısmı ihraç edilebilmektedir. Ülkemizde üretilen turunçgillerin yaklaşık olarak %45’ini portakal, %30’unu limon, %20’sini mandarin ve % 5’ini greyfurt oluşturmaktadır. Rize’de satsuma mandarini yetiştiriciliğine gereken önemi vererek bu ekonomik pastadan payını almalıdır.Ülkemiz, genel olarak turunçgil meyveleri yetiştiriciliği yapan; İtalya, İspanya ve İsrail gibi Akdeniz ülkeleri arasında çok önemli bir erkenciliğe sahiptir. Bununla birlikte diğer üretici ülkelerde renk ve iriliğine göre de hasadı yapılan bu meyvelerin suda çözünebilir toplam kuru madde/asit (KM/Asit) oranları oldukça düşük olmakta ve bu nedenle meyveler yüksek asitli olmaktadır ki bu dezavantaj ülkemiz için söz konusu değildir.
Mandarinlerden elde edilen ürünlerin (uçucu yağların) yaygın olarak kullanıldığı diğer alanlar; Satsuma mandarini portakal, altıntop, greyfurt ve limon’a göre meyve suyu ve konsantre üretiminde düşük ekstraksiyon verimi nedeniyle kullanılmamakta olup bunun yerine daha çok meyve, yaprak, filiz, küçük ham meyveleri işlenerek elde edilen kompleks yapıda 132’den çok uçucu bileşen; alkollü ve alkolsüz içkilerde tatlandırıcı, hazır tatlılarda, parfümlerde, kozmetik ürünlerinde, cilt bakım ürünlerinde, ilaç endüstrisinde doğal tatlandırıcı olarak, dondurma sanayinde doğal tatlandırıcı olarak, ve koku giderici tabletlerin üretiminde yaygın olarak kullanılmaktadırlar. Japonya’dan ABD’ye Getirilip Kültüre Alınan ve Ekonomik Değere Sahip Başlıca Satsuma Mandarin Çeşitleri ve Islah Çalışmaları İçin Ölçümlenmiş Meyve Kalite Verileri (California Ünv.Tarım Bil.Fak) SATSUMA MANDALİNA YETİŞTİRİCİLİĞİ Bölgemizde Satsuma mandalinası
(Mandarin) Rize mandalinası olarak bilinir
bölgemizde güneye ve güneydoğuya bakan
kuzey rüzgarının olmadığı yamaçlarda
ekonomik olarak yetiştiriciliği
yapılmaktadır. Özellikle çay hakim ürün
olmadan önce yaygın olarak yetiştiriciliği
yapılmaktaydı.
Çay hakim ürün olduktan sonra
mandalina bahçelerinin yerini almış ve
mandalina yetiştiriciliği azalmıştır. Son
yıllarda mandalinanın iyi gelir getirmesi ile
beraber yeniden bahçeler kurulmaya
başlamıştır. Satsuma mandalinası bölge
ekolojisine uygun olması, meyvesinin
sevilerek yenmesi ve bol miktarda C
vitamini içermesi nedeniyle tüketimi ve
pazar değeri artmıştır. Ekonomik yaşı 40-
50 yıl ağaç başına verim 80 kg’dır.
İKLİM VE TOPRAK İSTEKLERİ
Satsuma mandarini -8
0
C soğuğa
kadar dayanabilir.ağaçların soğuğa
hassasiyetleri sıralamasında turunçgiller
içerisinde soğuğa en dayanıklı ağaçlardır.
Meyvelerin soğuğa hassasiyetleri
sıralamasında limondan sonra gelir. Buna
göre ülkemizde mandarinler -4
0
C nin
altındaki sıcaklıklarda yetiştiriciliği
risklidir. Narenciye ağaçlarında 12-13
0
C’de
gelişme başlar, 25-30
0
C’de hızlı gelişme
olur. 32
0
C’den sonra gelişme durur.
Mandalinalarda önce tomurcuk sonra
çiçekler ve küçük meyveler yanar. Meyve
bağlaması için en uygun sıcaklık 21
0
C’dir.
Satsuma mandalinası en iyi rengi 15-
20
0
C’de alır. Mandalinalar hafif derin,
drenajı iyi kumlu tınlı, tınlı veya killi-tınlı,
taban suyu seviyesi 1.5 m’nin altında pH
5.5-6 olan humusça zengin topraklarda iyi
yetişir. Özellikle Karadenizde
mandalinalarda anaç olarak üç yapraklı
(Poncirus trifolia) kullanılmalıdır.
Mandalinalarda sulama çok kurak
yaz aylarında gereklidir. Sulama iklim
şartlarına bağlı olarak Nisandan
başlayarak Eylül-Ekim sonlarına kadar
devam eder.Günlük su ihtiyacı 1.5-3.3 mm
olarak hesaplanmalıdır. Ağır topraklarda
aşırı ve düzensiz sulama çiçek ve küçük
meyve dökümlerine sebep olur.
Mandalinalarda gübreleme saf besin
miktarı olarak 20 kg/da saf azot, 8 kg da
saf fosfor ve 20 kg/da saf potasyum
olarak hesaplanır. Azotlu gübre 3 zaman
periyodunda toprağa verilir.
1- Çiçeklenme öncesi ağaca su yürümeden
(Ocak-Şubat sonu) gübrenin 3/5‘i,
2- Yeni yaprak ve sürgünlerin oluştuğu
(Mayıs-Haziran) gübrenin 1/5’i,
3-Meyve oluşumunda (Haziran-Temmuz)
gübrenin 1/5’i verilir.
Azotlu gübreler sulama suyuyla yada
toprağa direk verilebilir. Gübreler ağaç
gövdesinden 50 cm dışarıya verilir ve
toprağa karıştırılır.
Tam verim çağındaki mandalinalara
ağaç başına 0.4-0.7 kg saf azot verilir.
Fosforlu gübreler Ekim-Kasım
aylarında ağaç başına 0.3 kg saf madde
olarak verilir. Yeni tesis edilen bahçelerde
fidan başına 30-3-80 g saf madde
hesabıyla verilir.
Potasyumlu gübreler Ekim-Kasım
aylarında yeni tesis edilen fidanlara ilk 5
yıl 40-80 g tam verim çağında ise 500 g
saf madde olarak verilir. Ayrıca 3-4 yılda
bir 3-4 ton yanmış ahır gübresi
sonbaharda uygulanır.
DİKİM
Üç yapraklı üzerine aşılı
mandalinlerde dikim mesafesi 5X5 m’dir.
Düz arazilerde kare, dikdörtgen yada
üçgen dikim yapılır. Meyilli arazilerde
kontur dikim uygundur.
BAHÇE TESİSİ
Fidanları dikim zamanı Karadeniz
bölgesinde sonbahardan İlkbahara kadar
yapılabilir. Toprak sıcaklığı 15
0
C olduğu
zaman en iyi dikim zamanıdır. Fidan çukurları 60-80 cm derinlik ve genişlikte
açılmalıdır. Dikimi yapılacak fidanlar söküm
yapıldıkları yerden 4-5 cm yükseklikten
dikilmelidir. Fidanlar derin dikilirlerse
kloroz ve zamklanma görülür. Dikim toprak
tavındayken yapılmalıdır.
Dikimi yapılan fidanları güneş
ışığından korumak için gövdeleri sarılır
yada yanmış kireç ile boyanır. Tepe kısmı
kesilen fidanların rüzgardan kırılmasını
önlemek için hakim rüzgar istikametine
kazık çakılarak sürgün kazığa bağlanır.
Fidanlar tutuncaya kadar 3-15 günde bir
sulanmalıdır. Fidan dipleri yanmış ahır
gübresi, sap, saman ile malçlama yapılır.
Yabancı ot gelişimine izin verilmemelidir.
BUDAMA
Dikimde terbiye budaması yapılmış
olan fidan 2-3 yıl budamaya ihtiyaç
göstermez. İlk 2-3 yıl taçlandırma yerine
alt kısımdan çıkan sürgünler alınmalıdır.
Genelde verilen şekil Karadeniz bölgesinde
goble olmalıdır. Goble şekil diğer meyve
ağaçlarında yapıldığı gibi uygulanır.
Mandalinalarda budama zamanı
erken ilkbahar dönemidir. Budama zamanı
son donlar geçtikten sonra sürgün
vermeye başlamadan önceki dönemdir.
Budamada kurumuş, kırılmış, dikine
büyüyen (obur) dallar kesilmelidir.
Satsuma mandalinleri zayıf gelişme
gösterdikleri için fazla budamaya ihtiyaç
duymazlar.
Don zararı görmüş ağaçta yeni
sürgünler oluştuktan ve kurumalar
durduktan 6-8 ay sonra budama
yapılmalıdır. Don zararı görmüş dallar yeni
sürgünlerin başladığı yerden kesilir.
Ağacın tümü zarar görmüşse aşı yerinin
üzerinden kesilerek yeni sürgün oluşması
sağlanır.
HASAT
Mandalinalarda hasat zamanı
Şeker/Asit oranına göre yapılır. Hasat
makasla kesilerek yapılır. Hasat edilen
meyveler uygun temiz taşıma kaplarına
itinayla boşaltılmalıdır. Boylanarak
kasalara dizilmelidir.
|