ph derecesi 5 tir Humalig leonardit gübre organik amerikadan ithal 1kilo
1.resimdeki paketi açıp başka bir ambalaja koyup1 kg olarak göndeririz
İLK RESİM SİZE GELECEK İTHAL LEONARDİT'İN ORJİNAL RESMİDİR
leonardit suda erimez su ile karıştırılmaz toprağa toz halinde atılır kullanma miktarı saksıdaki çiçeklere 1 yemek kaşığı(50 gram) tarlada yada bahçede dikili ağaçlara örneğin orta büyüklükte bir kivi ağacı için her bitki köküne 250 gram büyükçe ağaçlar için her ağaca 500 gram atılır eğer toprağınızın kalitesini artırmak istiyorsanız bahçe yada tarlaya komple toz halinde saçılır dekara yani 1 dönüme 2 paket 50 kg kullanılır
LEONARDİT NEDİR?
LEONARDİT; DİĞER BÜTÜN MADENLER GİBİ, KENDİNE HAS FİZİSEL VE KİMYASAL ÖZELLİKLERİ İLE KENDİNE HAS OLUŞUM SÜRECİ VE JEOLOJİSİ OLAN DOĞAL BİR MADENDİR.
Bu gün Ülkemizde diğer madenlerle en fazla karıştırılan ve en fazla birbirinden çok farklı tanımlara sahip olan maden kuşkusuz leonardittir. Bazı kaynaklara göre leonardit linyit kömürüdür. Başka bazı kaynaklara göre ise; leonardit torfdur (turbadır), gidyadır, olgunlaşmamış kömürdür, yeşil renkli tatlı su çamurudur veya kimyasal işlemler sonucu elde edilmiş bir kimyasal maddedir. Bir başka deyişle, içeriğinde az veya çok hümik asit bulunan tüm maden veya maden benzeri kaynaklar leonardit olarak da adlandırılıyor gibi gözükmektedir. Gerçekte, leonardit yukarda sıralı olanların hiçbirisi değildir. Leonardit; oluşumu, jeolojisi, fiziksel ve kimyasal özellikleri ile diğerlerinin hepsinden farklı olan başka bir madendir.
“Leonardit” adı Maden Kanunumuzun 5’inci Maddesi, IV-B Gurubu içerisinde açıkça yazılıdır. Dolayısıyla, leonarditin yukarıda sıralı diğer madenlerden (veya maddelerden) farklı ve ayrı bir maden olduğu yasal olarak da özellikle belirtilmiş durumdadır.
Leonarditin tüm Dünya’da göreceli olarak yeni tanınmaya başlanan bir maden olması ve uluslararası düzeyde kabul edilmiş bir tanımının henüz olmaması bu kavram karışıklığının temel nedenleridir. Ne yazık ki aynı karışıklık başka birçok ülkede de halen vardır.
Leonardit madenirin sahip olduğu çok sayıda farklı tanımları içersinde Wikipedia Ansiklopedisi’nde yapılan tanımı en akla yakın olanıdır. Wikipedia’nın tanımından da yararlanılarak leonardit madeni şöyle tanımlanabilir:
LEONARDİT; ALKALİ ÇÖZELTİLERDE KOLAYCA ÇÖZÜNEBİLEN, SİYAH VEYA KOYU KAHVERENGİ RENKTE, PARLAK VE CAMSI GÖRÜNÜŞLÜ YUMUŞAK BİR MADENDİR. ORGANİK KÖKENLİ TORTUL KAYAÇLARIN MİLYONLARCA YIL SÜREN ÇOK YAVAŞ OKSİDASYONU VE KİMYASAL DEĞİŞİMİ SONUÇU OLUŞMUŞ BİR BAŞKALAŞIM KAYACIDIR.
LEONARDİT MADENİNİN BAZI AYIRT EDİCİ ÖZELLİKLERİ:
- Siyah – koyu kahverengi arası renklerdedir.
- Görünüşü camsı ve parlaktır.
- Yoğunluğu 0,70 gr/cm3 ile 0.90 gr/cm3 arasındadır.
- Asit özelliktedir, pH değeri 3 ile 5 arasındadır.
- Oldukça yumuşak bir madendir ve sertlik derecesi 1 civarındadır (Mohs sertlik skalası).
- Kristal yapısı amorftur.
- Organik kökenlidir.
- Başkalaşım kayacıdır.
- Yüksek oranlarda hümik asitler içerir.
- İçerdiği hümik asitler uzun zincir moleküller yapısındadırlar.
- Alkali çözeltilerde kolayca çözünebilir.
LEONARDİT MADENİ NERELERDE KULLANILIR?
Leonardit madeni hümik asitlerin temel hammaddesidir ve içerdiği yüksek oranlardaki hümik asitlerden dolayı önemli bir ekonomik değere sahiptir.
Dünya’da ve Ülkemizde leonardit madeni en yaygın olarak tarımda, organik toprak düzenleyicisi olarak, kullanılmaktadır. Leonarditin diğer kullanım alanları ise şöyle sıralanabilir:
Ø Toprağın ıslah edilmesinde. Sanayi artıklarının kirlettiği toprağın temizlenmesinde.
Ø Derin sondajlarda, sondaj çamuru katkı maddesi olarak.
Ø Hayvan yemi katkı maddesi olarak.
Ø Dökümcülükte; döküm kalıp kumuna katkı malzemesi olarak.
Ø Hava ve su filtre sistemlerinde. Kağıt, boya, mürekkep, çimento ve seramik endüstrilerinde.
Bunların dışında; denizlerdeki petrol kirlenmeleri ile sulardaki radyoaktif kirlenmelerin temizlenmesinde ve tıpta kanser dahil birçok hastalığın önlenmesi veya tedavisi konularında leonarditin kullanımı ile ilgili çok ciddi araştırmalar yapılmaktadır. Tıpta, bazı hastalıklar için araştırma aşaması geçilmiş durumdadır ve leonarditin (hümik asitin) hammadde olarak kullanıldığı ilaçlar kullanılmaya başlanılmıştır.
LEONARDİTİN KALİTESİ VE İÇERİSİNDEKİ HÜMİK ASİTLERİN ORANI NEDİR?
Bu konuda Uluslararası düzeyde kabul edilmiş bir standart bulunmamaktadır. Ancak, bir madenin leonardit madeni olarak kabul edilebilmesi için; içerisindeki hümik asitlerin kuru bazda en az %50 oranında, pH’ının 3 ile 5 arasında ve yoğunluğunun da 0,90 gr/cm3’den az olması gerektiği genel olarak kabul edilmektedir. Öte yandan, Tarım Bakanlığı’nca yayımlanan “Tarımda Kullanılan Organik, Organomineral, Özel, Mikrobiyal ve Enzim İçerikli Organik Gübreler ile Toprak Düzenleyicilerin Üretimi, İthalatı, İhracatı, Piyasaya Arzı ve Denetimine Dair Yönetmelik” tarımda kullanılacak leonardit madeninin en az %40 oranında hümik asitler içermesini şart koşmaktadır.
Bazı kaynaklarda ise leonardit ile ilgili düşük, orta ve yüksek kalite sınıflandırılması yapılıp aşağıdaki tablo verilmektedir:
Düşük Kalite Orta Kalite Yüksek Kalite
Hümik asit içeriği ( % ) : 35 - 50 50 - 65 65 - 85
Organik madde miktarı (% ) : minimum 35 minimum 50 minimum 65
pH değeri : 6,5 ± 1 5,5 ± 1 4 ± 1
C/N : 21 ± 1 19 ± 1 17 ± 1
Özgül ağırlık (gr/cm3) : 1,4 ± 0,1 1,2 ± 0,1 0,8 ± 0,1
Bazik solüsyonda çözünürlük : düşük orta yüksek
Bu tabloda, özellikle “Düşük Kalite” sütunundaki tüm değerler leonarditten daha çok bazı linyit kömürlerini çağrıştırmaktadır. Bu tablonun doğru kabul edilmesi durumunda, linyit kömürünün düşük kaliteli leonardit olarak üretilmesi ve satılması tehlikesi vardır ve ne yazık ki bu tehlike tüm Dünya’da şu anda gerçekleşmektedir. Dünya’daki ve Ülkemizdeki Leonardit madenciliği yapan veya leonarditi pazarlayan firmaların katalogları incelendiğinde hümik asit oranlarının %25’den %85’e kadar ve pH’larının 3’den 12’ye kadar değiştiği, yani çok büyük farklılıklar gösterdiği göze çarpmaktadır. Öteki çelişkiler bir yana bırakılsa bile, asitik özelliklere sahip bir madenin (lenarditin) pH’ının 7’den büyük olması anlaşılabilir değildir. Leonardit madeninin uluslar arası kabul edilmiş bir tanımının ve standardının olmaması bu sonucu doğurmaktadır.
LEONARDİT İÇERİSİNDEKİ HÜMİK ASİTLER NELERDİR?
Leonarditin içerisindeki hümik asitler şunlardır:
a- Hümik Asit: pH’ı 7’den küçük olan asitik özellikteki sularda çözünemez, daha yüksek pH derecelerindeki suda veya alkalik özellikteki çözeltilerde çözünebilir. Moleküler ağırlığı fazla olup uzun zincir molekül yapısındadır. Rengi, koyu kahverengi ile siyah arasındadır.
b- Fülvik Asit: Bütün pH derecelerindeki (asitik veya bazik) suda veya çözeltilerde çözünebilir. Moleküler ağırlığı düşük olup, kısa zincir molekül yapısındadır. Rengi, açık sarı ile sarı-kahverengi arasındadır.
Bir kavram karışıklığını gidermek için “leonardit içerisindeki hümik asit (asitler) oranı” ile ne kastedildiğinin açıklanması gerekir. Bütün yayınlarda, leonardit üreticisi veya pazarlayıcısı firmaların kataloglarında, leonarditin en ayırt edici özelliği olarak “hümik asit oranı” veya “hümik asitlerin oranı” verilir. Buralarda kastedilen, leonarditin içerisindeki hümik ve fülvik asit oranlarının toplamıdır.
DİĞER HÜMİK ASİT KAYNAKLARI NELERDİR?
Hümik asit kaynakları birçok yayında yıllardır aşağıdaki tabloda görüldüğü şekilde verilmektedir:
Kaynak Hümik Asitler (Hümik+Fülvik) Yüzdesi (%)
Leonardit : 40-90
Turba (Torf) : 10-30
Linyit : 10-30
Hayvan Gübresi : 5-15
Kompost : 2-5
Toprak veya Arıtma Çamuru : 1-5
Taş Kömürü : 0-1
Bu tablo yaklaşık 15 yıl önce hazırlanmıştır ve daha çok farklı maddeler içersindeki hümik asit oranlarının kıyaslanması amacına yöneliktir. Bu tablonun güncellenmesi gerekir. Her şeyden önce, tabloya gidya eklenilmelidir. Kompost, toprak, arıtma çamuru, taş kömürü gibi hümik asit oranları %5’den bile düşük olan ve hiçbir zaman hümik asit hammaddesi olarak kullanılamayanlar listeden çıkartılmalıdır. Hayvan gübresi ise çok fazla araştırmacı tarafından hümik asit kaynağı veya hümik asit hammaddesi olarak kabul edilmemektedir. Bu değerlendirmelerin ışığında tablo yeniden hazırlanıp aşağıda sunulmaktadır.
Doğal Hümik Asit Kaynakları:
Kaynak Hümik Asitler (Hümik+Fülvik) Yüzdesi (%)
Leonardit : 40-90
Gidya 10-30
Turba (Torf) : 10-30
Linyit : 1-30
Bunların dışında, bitkilerden de kimyasal yöntemlerle hümik asit elde edilmektedir.
Her iki tabloda da açıkca görülebileceği gibi en yüksek hümik asit oranına sahip olan ve en önemli hümik asit kaynağı, tartışmasız bir şekilde, leonardittir. Oran olarak tartışılmaz üstünlüğünün yanı sıra, leonarditin içerdiği hümik asitlerin (özellikle tarımda) nitelik olarak da daha uygun, daha yararlı ve biyolojik aktifliğinin daha yüksek olduğu çeşitli araştırmalarla kanıtlanmış durumdadır.
LEONARDİTİN TARIMDA KULLANIMI.
Dünya’da ve Türkiye’de leonardit madeninin yıllık üretimi ve yıllık kullanımı ile ilgili güvenilir istatistiki bilgiler bulunmamaktadır. Ancak, üretilen leonarditin çok büyük kısmının tarımda, organik toprak düzenleyicisi olarak, kullanıldığı bilinmektedir.
Lenarditin tarımda kullanımı esas olarak iki şekilde olur; katı (granül) veya sıvı olarak.
Katı (granül) kullanım: Madenden çıkartılan leonardit; kırılması, öğütülmesi, elenmesi, içerisindeki yabancı maddelerin temizlenmesi ve kurutulup suyunun alınması için bir dizi fiziksel işlemlerden geçirilir. Daha sonra torbalanıp tarlaya iletilen leonardit (toprağın, bitkinin ve leonarditin türü ve özelliklerine göre değişen oranlarda) toprakla karıştırılır.
Sıvı olarak kullanım: Leonardit, reaktör adı verilen kazanlarda potasyum hidroksit ile kimyasal işleme sokularak ham sıvı hümik asit elde edilir. Homojenizasyon ve filitrasyon işlemlerinden geçirilen sıvı hümik asit şişelenip satılır. Sıvı hümik asit tarlada, sulama suyuna karıştırılarak kullanılabileceği gibi, yapraktan da uygulanabilir.
Sıvı hümik asitin bütün suyu buharlaştırılırsa potasyum humat adı verilen ve su içerinde kolayca eriyebilen kristalize hümik asit elde edilir. Katı formda pazarlanan bu malzeme istenilen oranda su ile karıştırılarak tekrar sıvı hümik asit elde edilir.
Granül leonardit veya sıvı hümik asit tarımda tek başlarına kullanılabildikleri gibi, doğal veya kimyevi gübrelerle karıştırılarak veya kaplama yapılarak da kullanılırlar. Ayrıca, sıvı hümik aside makro ve mikro besin elementleri ilavesi ile çok değerli Bitki Gelişim Düzenleyicileri (BGD) elde edilmektedir.
Leonarditin ve leonarditten elde edilen hümik asitin Organik Tarımda kullanılmaya uygun olduğu bazı ülkeler tarafından kabul edilmiş durumdadır. Gerçekte, tümüyle doğal bir maden olan ve hiçbir zararlı bileşeni bulunmayan leonarditin organik tarımda tüm ülkelerde güvenle kullanılmaması için bir neden gözükmemektedir. Ancak, birçok ülkede hala başka bazı madenlerin ve maddelerin leonardit adıyla satılabiliyor olması gerçek leonarditin organik tarımda kullanılmasında da kafa karışıklığına neden olmaktadır. LEONARDİT TAMAMEN DOĞAL BİR GÜBRE OLARAK TOPRAĞIN VE ÇİFTÇİNİN VAZGEÇİLMEZ BİR DOSTUDUR ASLINDA.LEONARDİTİ TÜM ÇİFTÇİLERİMİZİN SERACILARIMIZIN FİDANCILARIMIZIN KISACASI TOPRAĞA EKİLEN TÜM ÜRÜNLERİN SÜS BİTKİLERİNİN ÇİMLERİN TOPRAKTA YETİŞEN TÜM BİTKİLERİN VAZ GEÇİLMEZ BİR MATERYALIDIR LEONARDİT.
TÜRKİYE TOPRAKLARINDA MALESEF YANLIŞ UYGULANAN GÜBRELEME SONUCUNDA TOPRAK KALİTESİ VE VERİMLİLİĞİ BÜYÜK ORANDA DÜŞÜŞ EĞİLİMİ GÖSTERMEKTE OLUP BU AÇIĞI FAZLA GÜBRE KULLANARAK KAPATMAYA ÇALIŞILMAKTADIR.DOLAYISIYLA TOPRAKLARIMIZ ÇÖLLEŞMEYE VE VERİMSİZ HALE GELMEYE DOĞRU GİTMEKTEDİR.
LEONARDİT TOPRAK DÜZENLEYİCİSİ TOPRAĞI ISLAH EDEREK TOPRAKLARIMIZIN YENİDEN VERİMLİ HALE GELMESİNİ ÖNEMLİ ÖLÇÜDE SAĞLAMAKTADIR.TÜRKİYE GENELİNDE ORGANİK MADDE ORANI ÖNEMLİ ORANDA DÜŞÜK SEVİYELERDE SEYRETMEKTEDİR.
ORGANİK MADDE ORANLARININ 3-4,4-5 OLMASI GEREKİRKEN MALESEF TÜRKİYE GENELİNDE BU ORANLAR 1-1.3 SEVİYELERİNDE KALMAKTADIR.
ORGANİK MADDENİN DÜŞÜK OLSI SEBEBİYLE DAHA FAZLA VERİM ALABİLMEK İÇİN DAHA FAZLA GÜBRE KULLANIMI GEREKMEKTEDİR.BU SEBEPTEN DOLAYI ÇİFTÇİNİN GİRDİ MALİYETLERİ ARTMAKLA BERABER TOPRAKLARIMIZDA VERİMSİZ HALE GELMEKTEDİR.
LEONARDİTİN FAYDALARI
-TOPRAĞI ISLAH EDER
-TOPRAK Ph sını DENGELER
-TOPRAĞIN SU TUTMA KAPASİTESİNİ ARTIRIR
-TOPRAĞI YUMUŞATARAK KOLAY İŞLENMESİNİ SAĞLAR
-TOPRAĞIN KOYU RENK ALMASIYLA GÜNEŞTEN DAHA ÇOK FAYDALANILIR
AVANTAJLARI
-ÜRÜNÜN KALİTESİNİ VE VERİMİNİ ARTIRIR
-ZARARLI BÖCEKLERE KARŞI BİTKİYE DAYANAKLILIK VERİR
-BİTKİNİN BÜYÜMESİNİ ÇİÇEK AÇMASINI VE MEYVE VERMESİNİ HIZLANDIRIR
-TOPRAK YAPISINI DGELİŞTİRİR VE DİNLENDİRİR
-KÖK OLUŞUMU VE GELİŞİMİ HIZLANDIRI
-BESİN ELEMENTLERİNİN BİTKİ TARAFINDAN EMİLİMİNİ ARTIRIR
-DRENAJ VE TABAN TAŞI OLUŞUMUNU ENGELLER
FİZİKSEL FAYDALARI
-TOPRAĞIN YAPISI VE DOKUSUNU FİZİKSEL OLARAK İYİLEŞTİRİR
-KİLLİ TOPRAĞI PARÇALAYARAK YUMUŞAK VE GEÇİRGEN BİR YAPI OLUŞTURUR
-KUMLU TOPRAKLARDA İSE KOLLAİDAL ÖZELLİĞİNİN YAPIŞTIRICI ETKİSİ İLE KUM TANECİKLERİNİ BİRBİRİNE BAĞLAYARAK SU TUTMA KAPASİTESİNİ YÜKSELTİR
-TOPRAĞIN SOLUNUM VE SU TUTMA KABİLİYETİNİ ARTIRIR
-TOPRAKTA OLUŞAN SERTLEŞMEYİ ÇÖZEREK BİTKİNİN DAHA KOLAY KÖKLEŞMESİNİ SAĞLAR
KİMYASAL FAYDALARI
-TOPRAKTAKİ AZOT,FOSFOR,POTASYUM,DEMİR,ÇİNKO,VE İZ ELEMENTLER GİBİ GERKLİ BESİNLERİN BİTKİ TARAFINDAN ALINABİLMESİNİ EN YÜKSEK DÜZEYE ÇIKARIR
-TOPRKTA TUZ BİRİKİMİNİ ÖNLER
-TOPRAĞIN Ph SINI DÜŞÜREREK BESİN ALINIMIN ARTIRIR
-SUDA ÇÖZÜLEBİLİR İNORGANİK GÜBRELERİ KÖK BÖLGESİNDE DEPOLAR VE BİTKİNİN İHTİYACI OLDUKÇA BUNLARI SERBEST BIRAKIR
BİYOLOJİK FAYDALARI
-MEYVE,SEBZE VE TARLA BİTKİLERİNİN ŞEKER MİKTARINI ARTIRIR
-BİTKİLERDE HÜCRE DUVARLARININ KALINLAŞMASINI SAĞLAR VE BÖYLECE STOKLAMA SÜRESİ VE RAF ÖMRÜNÜ UZATIR
-BİTKİNİN SOĞUĞA,SICAĞA VE FİZİKSEL ETKİLERE KARŞI DAYANIKLILIĞINI ARTIRIR
-TOPRAKTAKİ MİKRO ORGANİZMALARIN MİKTARLARINI VE AKTİVELERİNİ ARTIRIR
-FOTOSENTEZİ HIZLANDIRARAK BÜYÜMEYİ VE BİTKİLERİN SAĞLIKLI OLMASINI SAĞLAR
-SAÇAK KÖK GELİŞİMİNİ HIZLANDIRIR
-KÖK HASTALIKLARINA KARŞI DİRENCİ ARTIRIR
-TOHUM ÇİMLENMESİNİ ARTIRARAK BİTKİNİN VİTAMİN İÇERİĞİNİ ÇOĞALTMAKTADIROrganik madde, bitkisel ve hayvansal kalıntıların kimyasal ve biyolojik humifikasyonu ile mikro organizmaların biyolojik aktiviteleri sonucu oluşur. Humik maddenin biyolojik merkezi, yani doğal humik maddenin başlıca fraksiyonu humik asitlerdir. Humik asitler bitkiler ile toprağa doğal ve organik bir yolla yaşamsal besin maddeleri, vitamin ve izelementleri sağlamanın en mükemmel yoludur. Humik asitler toprakta, torf yataklarında, Linyit katmanlarında, taze su kaynaklarında ve Leonardit madeninde bulunur.
LEONARDİT NEDİR ?
Leonardit, yüksek oranda Humik Asitler ile karbon, makro ve mikro besin elementleri içeren,kömür düzeyine ulaşmamış tamamen doğal organik maddedir.Oluşumu milyonlarca yıl öncesi bitki ve hayvan kalıntılarının sıcaklık, nem, basınç, oksidasyon ve çok özel jeolojik şartlar gerektirdiğinden tabiatta nadir olarak bulunur ve kalitesi bölgeden bölgeye değişiklik gösterir. İçerdiği yüksek oranda humik asitlerden dolayı önemli bir ekonomik değere sahiptir. İlk defa ABD-Kuzey Dakota Eyaletinde Dr. Leonard tarafından bulunmuş olmasından dolayı bu adı almıştır.
Leonardit adı ABD ve Dünyanın pek çok ülkesinde genellikle kabul edilmekle beraber bazı ülkelerde Humat, Organik Humat, Humalit veya Humus olarak da adlandırılmaktadır.
Leonardit’in bir maden olarak tanınması ve yaygın olarak kullanılmaya başlanması oldukça yenidir. Buna rağmen, şimdiden, bazı ülkelerin maden varlıkları listelerinde ve üretim tablolarında ayrı bir maden türü olarak yer almıştır.
LEONARDİT NERELERDE KULLANILIR ?
Leonardit'in yaygın olarak kullanıldığı başlıca alanlar şunlardır:
a) Tarımda, organik toprak kondisyonlaşıcısı olarak
b) Humik asit konsantresi (humat) üretiminde ana hammadde olarak
c) Derin sondajlarda, sondaj çamuru katkı maddesi olarak (viskozite kontrolunda yayıcı-itici )
d) Toprağın ıslah edilmesinde. Sanayi artıklarının kirlettiği toprağın ve bunların oluşturduğu bataklıkların tümüyle temizlenmesinde. Buralardaki kötü kokuların giderilmesinde.
e) Zengin organik kolloidal mineraller içermesi nedeniyle, hayvan yemi katkı maddesi olarak
f) Hava ve su filtre sistemlerinde.
Bunların dışında, Leonardit’in denizlerdeki petrol kirlenmeleri ile sulardaki radyoaktif kirlenmelerin temizlenmesinde ve insanlar için hazırlanan vitamin hapları ile ilaçlarda kullanılmasına yönelik çalışmalar sürdürülmektedir.
LEONARDİT İÇERSİNDEKİ HUMİK ASİTLER NELERDİR?
Leonardit içerisindeki humik asitler şunlardır:
a) Humik Asit: pH’sı 2’den küçük olan asidik özellikteki sularda çözünmez. Daha yüksek pH derecelerindeki suda veya alkalik özellikteki çözeltilerde çözünebilir. Moleküler ağırlığı fazla olup uzun zincir molekül yapısındadır. Rengi koyu kahverengi ile siyah arasındadır.
b) Fulvik Asit: Bütün pH derecelerindeki (asidik veya bazik) suda veya çözeltilerde çözünebilir. Moleküler ağırlığı düşük olup, kısa zincir molekül yapısındadır. Rengi açık sarı ile sarı-Kahverengi arasındadır.
LEONARDİT İÇERİSİNDEKİ HUMİK ASİT ORANI NEDİR?
Bu konuda, uluslararası düzeyde kabul edilmiş bir standart bulunmamaktadır. Leonardit içerisindeki humik asit oranı çeşitli kaynaklarda % 40’dan % 90’a kadar değişmektedir. Bir kavram karışıklığını gidermek için “Leonardit içerisindeki humik asit oranı” ile ne kastedildiğinin açıklanması gerekir. Bütün yayınlarda, Leonardit üreticisi veya pazarlayıcısı firmaların kataloglarında, Leonardit’in en ayırt edici özelliği olarak humik asit oranı verilir. Burada kastedilen, Leonardit’in içerisindeki humik ve Fulvik asit oranlarının toplamıdır.
DİĞER HUMİK ASİT KAYNAKLARI NELERDİR?
İçerisinde, daha düşük oranlarda da olsa, humik asit bulunan başka maddeler de vardır. Ancak en yüksek humik asit oranına sahip olan ve en önemli humik asit kaynağı, tartışmasız bir şekilde, Leonardit’dir. Bu gerçek, yapılan birçok araştırma ile de kanıtlanmış durumdadır. (şekil 2) Leonardit, 70 milyon yıl süren bir humifikasyon sürecinin ürünyken, örnek olarak torfun oluşum süreci yalnızca birkaç bin yıl içinde tamamlanmaktadır.
Leonardit ve diğer humik asit kaynakları arasındaki fark, Leonardit’in molekül yapısı nedeniyle aşırı derecede biyoaktif olma özelliğinde yatmaktadır. Bu biyolojik aktivite diğer organik maddelere nazaran beş kat daha güçlüdür ve bu nedenle bir kilo Leonardit diğer humik asit kaynaklarının 5 kilosuna eşittir.