Kocayemiş Dağ Çileği Fidanı 120-140 cm boyunda
meyve verir haldedir
SON RESİM SİZE GELECEK KOCAYEMİŞ FİDANI NIN ORJİNAL RESMİDİR
Her dem yeşil, 4 m'ye kadar boylanabilen bir çalı, bazen de 7-8 m boyunda ufak bir
ağaçtır. Koyu renkli, kırmızımsı kahverengi kabuk yaşlı gövdelerde çatlaklıdır. Genç
sürgünler bezeli tüylüdür. Çok sıralı sarmal olarak dizilmiş yaprakları uzun eliptik yapıdadır.
Boyları 5-10 cm kadar, uçları sivri, kenarları keskin dişlidir. Üst yüzü parlak, yeşil, her iki
yüzü de tüysüzdür. Eylül-aralık aylarında açan çan şeklindeki beyaz-açık pembe renkli
çiçekler bileşik salkım halindedir. 1-2 cm çapında, küre biçimindeki yüzeyi pürtüklü
meyveler, sonbaharda olgunlaşınca güzel kırmızı bir renk alır. Olgun meyveleri yenir.
Kocayemiş'in sert, ağır bir odunu vardır.
Arbutus cinsi içinde yer alan Arbutus unedo L. (kocayemiş) ülkemizin doğal florası
içinde yer alan türlerdir.
Ülkemiz koşullarında genellikle Kasım – Mart aylarında çiçeklenmekte ve meyvelerini
12 ay gibi uzunca bir dönemde olgunlaştırabildiği için, yine aynı dönemde meyveleri doğadan
Toplanabilmektedir İspanya'dan Küçük Asya'ya kadar uzanır. Türkiye'nin hemen her
bölgesindeki kıyı arazilerinde rastlanır. Atatürk Arboretumu içerisinde doğal olarak yetişir.
Yeşil yaprakları, salkım halindeki çiçekleri ve uzun süre bitki üzerinde kalan göz alıcı kırmızı
meyvelerinden dolayı park ve bahçelerde süs bitkisi olarak yetiştirilmektedir.
Yaprakları Nisandan Hazirana kadar toplanarak kurutulur, güneş ışınlarından ve
nemden uzakta ağzı kapalı özel porselen kaplarda muhafaza edilir.
Kasım – Mart aylarında çiçeklenmekte ve meyvelerini 12 ay gibi uzunca bir dönemde
olgunlaştırabildiği için, yine aynı dönemde meyveleri doğadan toplanabilmektedir.
Yaprakları ve meyveleri kullanılır. Yapraklarda tanen, sakkaroz, arbutin vardır.
Meyvelerde % 14 şeker, % 150-280 mg gibi yüksek miktarda vitamin C bulunur. Köklerde
tanen vardır. Yaprakları kabız edici ve idrar yolları antiseptiği olarak, meyveleri yemiş olarak
kullanılır.
Birleşimi:
Koca yemiş yaprağının birleşimindeki maddeleri önemine göre şöyle sıralayabiliriz;
a) Fenol glikozitler (Phenolglikozitler) %5-15 arasındadır. Bu farklılık bitkinin
yetiştiği yöreye ve toprağa göre değişir. Fenol glikozitlerin en önemli alt türevi Arbutin’dir ve
ayrıca az miktarda Metilarbutin, Piceosid ve Glikozsuz olan Hidrokinon ( Hydrochinon)
içerir.
b)
1) Flavonoler; Quercetin ve Myricetin
2) Flavonolglikozitler; Quercetin-3-glikozit (İzoquercetin),
Quercetingalaktosit (Hyperosid) ve Myricetin-3-rhamnosit
a) Taninler %10-20 olup en önemlileri; Gallatotanninler ve az miktardaEllagitanninler içerir.
b) Triperten türevleri; Uvaol ve Ursolasit
c) Ayrıca az miktarda; Eterik yağ, Reçine, vitaminler ve mineraller içerir.
Kullanıldığı Yerler
a) Araştırmalara göre başta idrar yolları enfeksiyonu ve mesane ilti-haplanmasına
karşı kullanılır.
b) Komisyon E’nin 15.06.1994 tarih ve 109 sayılı Monografi bildirisine göre başta
idrar yolları iltihaplanmasına karşı kullanılır.
c) Homeopati’de mesane ve böbrek iltihapları, böbrek taşları, sık sık idrar yapma,
idrar yollarının yanması ve idrarın çamursu ve sümüksü bir hal alması, üşütme sonrası idrar
yolları rahatsızlıkları ve gece ya-tağı ıslatmaya karşı kullanılır.
d) Halk arasında idrar yolları iltihaplanması, böbrek ve mesane üşütmesi, iltihapları
ve taşları, gece yatağı ıslatma ve mesane kanamasına karşı kullanılır.
Araştırmalar:
Başta kobaylar, kemeler ve fareler olmak üzere hayvanlar üzerinde Ayı üzümü
preparatları ile tedavi denemeleri yapılmıştır. Bu deneylerde hayvanların mesanesinde
Arbutin ve Metilarbutin herhangi bir değişikliğe uğramamıştır. (HHB.IV.335) İnsanlar
üzerinde yapılan tedavi denemelerinde ise Ayı üzümü yaprağından elde edilen preparatların
(ilaçların) başta idrar yolları enfeksiyonu olmak üzere bir çok rahatsızlığa karşı etkili olduğu
görülmüştür.
1) Toplam 75 doktor kendi muayenehanelerinde 10-30 yıl içinde Ayı üzümü
yaprağından elde edilen ilaçlarla idrar yolları enfeksiyonu ve mesane iltihaplanması gibi
rahatsızlıkları olan 186.000 hasta üzerinde tedavi denemesi yapmışlardır. Bu tedavi
denemesinde hastalardan mesane iltihaplanması (cystitis) olanlarda %98,6 ve idrar yolları
enfeksiyonu olanlarda %93,6 oranında iyileşme görülmüştür. Mesane iltihaplanması
olanlardan %98,6’sı ve idrar yolları enfeksiyonu olanlardan %97,9’u ilaçlardan memnun
olduklarını beyan etmişlerdir (yani herhangi bir yan tesiri görülmemiştir). (ZP.2.98.90)
2) Prof.Dr.C.P.Siegers ve ekibi Lübeck te idrar yolları enfeksiyonu olan 12 hasta
üzerinde tedavi denemesi yapmışlardır ve hastaların iyileştiğini beyan etmişlerdir.
(ZP.2.00.93)
Tesir şekli:
Dezenfekte edici, antiseptik, damarları büzücü, tonik (vücudu kuvvetlendirici), üşüme
rahatsızlıklarını ortadan kaldırıcı, tahrişi önleyici ve idrar söktürücüdür.Kullanım Alanları:
Meyveleri taze tüketimin yanında özellikle jöle, pasta ve süslemede
değerlendirilmekte, Avrupa ülkelerinde bazı şarap ve likörlerin yapımında da kullanılmaktadır
ır. Ayrıca sık yapraklı ve dayanıklı sürgünleri, çiçekçiler tarafından özellikle aranjman ve
çelenk yapımında tercih edilmektedir. Ağaçları çok dekoratif olduğu için süs bitkisi olarak ta
Kullanılabilmektedir
Üretim Teknikleri
Kocayemiş literatürde de belirtildiği üzere, hem klasik hem de biyoteknolojik
çoğaltma yöntemleri ile çok düşük başarılarla çoğalabilen bir türdür. Özellikle çelikle yapılan
çoğaltma uygulamalarının çok sınırlı başarısı bulunmakta, tohumlarının çimlenme oranı ise
%1-4 gibi çok düşük seviyelerde kalmaktadır. Kocayemiş doğada tohum ile çoğalan bir tür
olmasına karşın, seçilmiş tipler açısından en uygun yöntemin çelikle çoğaltma olabileceği
düşünülmektedir. Zor köklenen kocayemiş çeliklerine uygun büyümeyi düzenleyici maddenin
seçilmesi ve konsantrasyonunun belirlenmesi gerekmektedir. Köklendirmede en yaygın
kullanılan büyüme düzenleyici madde, oksin gurubundan IBA’dır. IBA (Indol Bütirik Asit),
oksini yıkan enzim sistemleri tarafından yavaş parçalanmaktadır. Köklenmeyi teşvikte, etkisi
sürekli ve çoktur. IBA, çok yoğun (1000 – 8000 ppm) ve seyreltik (10 – 250 ppm) çözelti
şeklinde uygulanmaktadır. Başarılı bir köklenme elde etmede, çeliklere büyümeyi düzenleyici
maddelerin uygulaması yanında çeliğin köklendirme ortamındaki sıcaklığı, ışık koşulları ve su
ilişkileri de etkili olmaktadır. Kocayemiş çeliklerinin zor köklenen bir yapıya sahip olduğu bu
araştırma ile de gösterilmiştir. Araştırma bulgularına göre en iyi sonuçlar, 6000 ppm IBA uygulamalarından elde edilmiştir. Ayrıca IBA’nın 4000 ppm lik çözeltisi ile IBA 4000 +
NAA 2000 uygulamaları da kocayemiş çeliklerinde köklenme sağlamıştır. Bu sonuçlar, yoğun
IBA çözeltilerinin kontrol ve seyreltik IBA çözeltilere göre daha başarılı sonuçlar verdiğini
göstermektedir. Sonuç olarak kocayemiş yarı-odun çeliklerinin köklendirilmesinde IBA
uygulamasının gerekli olduğu ve köklenme oranı ve kök kalitesinin arttırılması için 6000 ppm
IBA uygulamasının yeterli olduğu söylenebilir. Diğer taraftan köklenme oranının
arttırılmasında çelik alma döneminin de önem taşıdığı anlaşılmıştır. Çelikle üretimin başarı
oranını yükseltmek için mistleme yapılması gerekmektedir. Bu sistemler kitlesel fidan üretiminde ciddi miktarda yatırım gerektirmektedir. Arbutus Unedo