Erik Fidanı Yarı Bodur Frier 120-140 CM BOYUNDA POŞET İÇİNDE
Orijini
A.B.D. California
Ağaç Özellikleri
Ağaç gelişimi yarı dik, hızlı ve orta kuvvetli olarak gerçekleşir. Bakterilere karşı duyarlı bir çeşittir. Erik çeşitlerinin birçoğu için tozlayıcı olarak kullanılır, ancak kendine verimsiz olup tozlayıcıya ihtiyaç duyar.
Meyve Özellikleri
Meyvesi büyük, basık ve yuvarlaktır; koyu mor, olgunlaştığında oldukça benekli, parlak siyah renkte ve dumanlıdır; şeffaf sarı meyve eti güzel, tatlı, hoş kokulu, çok sert, olgunlaştığında çekirdeği etten ayrılır.
Hasat Zamanı
Ağustos ayının 2. haftası itibariyle hasat edilir.
Tozlayıcılar
Santa Rosa, Black Amber, Angelino
ERİK YETİŞTİRİCİLİĞİ 1. GİRİŞ Erikler Asya - Avrupa kökenli türler, Japonya - Çin kökenli türler ve Kuzey Amerika türleri olmak üzere 3 gruba ayrılırlar. Asya – Avrupa grubunda Giant, Presedent, İtalyan, Sugar, Stanley, Karagöynük, Köstendi, Diamond,Victoria ve Can erikleri ( Papaz, Can, Aynalı, Havran); Japonya – Çin grubunda Climax, Santa Rosa, Beauty, Formosa; Kuzey Amerika grubunda Golden Beauty ve Robinson çeşitleri sayılabilir. 2. ERİĞİN EKOLOJİK İSTEKLERİ 2.1. İKLİM İSTEKLERİ Erik türlerinin iklim istekleri birbirinden farklıdır. Can erikleri ılıman, Avrupa erikleri kışı daha soğuk geçen soğuk ılıman, Japon erikleri ise kışı soğuk geçmeyen ılıman veya sıcak ılıman iklimlerde en uygun şekilde yetişirler. Birçok meyve türünde olduğu gibi erikte de soğuklama ihtiyacı vardır. +7.2 °C’ nin altında can erikleri 400- 500 saat, Japon erikleri 600 saat, Avrupa erikleri ise 1000 saatin üzerinde soğuklama istemektedir. Eriklerde soğuğa ve dona hassasiyet çiçeklenme ve genç meyve döneminde artar. Bu nedenle erken çiçek açan Can ve Japon eriklerinin kış ve ilkbahar donlarının sık olduğu bölgelerde yetiştirilmesi sakıncalıdır. Açmış çiçekler –2.2 ile –0.6 °C’ ye dayanabildiği halde, genç meyveler –1.1 ile –0.6 ° C’ de zarar görmektedir. 2.2. TOPRAK İSTEKLERİ Erik toprak açısından çok fazla seçici meyve değildir. Saçak köklü olduklarından az derin topraklarda da yetişebilirler. Toprağın çok kumlu olduğu durumda erik ağacının ömrü kısa olur. Bu tür topraklarda Japon çeşitleri tercih edilmelidir. Killi topraklarda P. domestica (Avrupa eriği) ve P. cerasifera ( Can eriği), kurak topaklarda ise badem anaç olarak kullanılır. En uygun toprak PH’ ı 6.5’ dir. 3. DÖLLENME BİYOLOJİSİ Erik türünde çeşitler döllenme türüne göre kendine verimli, kendine kısmen verimli ve kendine kısır olmak üzere üç gruba ayrılırlar. Bu nedenle kendine kısmen verimli ve kendine kısır çeşitlerle bahçe kurarken mutlak suretle tozlayıcı çeşitler kullanılmalıdır. Tozlayıcı çeşit seçerken tozlayıcı çeşidin bahçe kurduğumuz çeşitle aynı anda çiçeklenmesine ve bol miktarda çiçek tozu üretmesine dikkat edilmelidir. Kendine Verimli Kendine Kısmen Verimli Çeşit Tozlayıcısı Kendine Kısır Çeşit Tozlayıcısı D’Agen Santa Rosa Laroda R.C.d’Altham Giant, R.C Violette, Stanley Bavoy Climax Santa Rosa, Laroda Formosa Burbank,Santa Rosa, Laroda California Blue Aynalı Papaz, Can President Early Laxton’s Czare Can Havran R.C Violette Giant, R.C.d’Altham Stanley Early Mirabelle Havran Can Burmosa Santa Rosa German Prune Papaz Aynalı Sungold Laroda Monarch Duarte Red Heart, Laroda, Reubennel Stanley Red Heart Burbank, Santa Rosa, Laroda, Nubiana Giant Laroda Santa Rosa, Red Heart Sugar Burbank Santa Rosa, Formosa, Burmosa, Red Heart, Laroda Victoria Climax Santa Rosa, Laroda Yellow Egg Wickson Santa Rosa Kara Göynük Grand Prix İmperial Epineuse Köstendil İmperial Epineuse Bella di Lavino Üryani Kara Erik D’ Agen Bodur erik yetiştiriciliği Üretin Miktarı; Yaklaşık 200.000 ton üretimle ülkemiz dünya erik üretiminde 6-7 sıralarda yer almaktadır. Son yıllarda özellikle Ege ve Akdeniz Bölgelerinde Japon grubu erikleri ile bahçe tesisinde önemli artışlar gözlenmektedir. Yola ve depolamaya uygun olan Japon grubu orta mevsim geçci çeşitlerin üretimindeki artış ihracat imkanlarını da beraberinde getirecektir. İklim ve Toprak İstekleri; Japon grubu eriklerin Avrupa Grubu eriklere göre soğuklara dayanımları daha düşüktür. Avrupa erikleri geç çiçek açtıkları için ilkbahar geç donlarından daha az etkilenirler. Japon erikleri Avrupa grubu eriklere göre daha seçici olup alüvyal ve geçirgen, PH’sı 6,5-7,2 arasında olan topraklar en uygun topraklardır. Avrupa ve Can grubu erikler ağır bünyeli toprak şartlarında da yetiştirilebilir. Can grubu erikler farklı iklim şartlarına en iyi uyum gösteren türdür. Avrupa ve Can grubu eriklerin kışın dal ve gövdeleri -25, -30 ºC’ye kadar dayanmakla birlikte Japon grubu erikler -20ºC’de, çiçekler ise 0,6 -2,2 ºC’de zarar görürler. Ege, Marmara, Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde 800m rakıma kadar olan yerlerde Japon Grubu erikler yetiştirilebilir. Bu gruba giren eriklerin soğuklama istekleri 550-800 saat arasında değişmektedir. Avrupa grubu ise geçit ve iç bölgelerde yetiştirilebilir. Avrupa Grubunun soğuklama .istekleri 800- 1250 saat arasındadır. Anaç Kullanımı; Eriklerde çöğür anaçları kullanılmakla birlikte son yıllarda klon anaçları üzerindeki fidanlara önemli talep gelmektedir. Myrobalan klon anaçları en yaygın erik anaçları olup Myrobalan 29C, yarı bodur bir anaçtır. Saint Julien- A, Marianna, MR.S- 2/5 anaçları da önemli erik anaçları içerisinde yer almaktadır. Çöğür anaçları üzerinde 6x5m, Myrobalan 29-C, Saint Julien -A gibi yarı bodur klon anaçları üzerinde ise; 5x 3m, 5 x 2,5m, bodur Pixy klon anacı üzerinde ise 4x 2m ve 4x1,5m sıra üzeri ve sıralar arası aralık mesafelerinde dikim yapılabilir. Terbiye Sistemleri; Eriklerde açık vazo (goble) terbiye sistemi en yaygın olarak uygulanan sistemdir. Bunun dışında V, Y(tatura) ve değişik doruk dallı terbiye sistemleri uygulanmaktadır. Önemli Erik Çeşitleri; Can Grubu Erikler; Papaz, Can, Havran, Aynalı, Foça, Karşıyaka Eriği bu grupta yer alan önemli çeşitler arasında yer alır. Yeşil olum döneminde de tüketilebilmektedir. Can grubu erikler kendileri uyuşmaz oldukları için bahçede yeterli miktarda dölleyici bulundurulmalıdır. Avrupa Grubu Erikler; Göynük, Karagöynük, Köstendil, Üryani, D’Agen, Reine Claude Verte, R.C. Violet, R. C.d’Altan, Firenze 90, Giant, Stanley President önemli çeşitlerdendir. D’Agen çeşidi dünyada en fazla kurutmalık olarak yetiştirilen çeşittir. President çeşidi bu grupta pazarın en çok talep ettiği, yola ve depolamaya uygun bir çeşit olup bu çeşidi dölleyici olarak Stanley çeşidi dikilmelidir. Japon Grubu Erikler; Red Beaut, Black Beaut, Santa Rosa, Black Amber, Black Star, Formosa, Black Diamont, Fortune, Friar,Tracy Sun, Autumn Giant, Angelona önemli Japon grubu eriklerdir. Japon erikler kendileri ile uyuşmaz oldukları için mutlaka yeterli miktarda dölleyici çeşit dikilmelidir. Hastalık ve Zararlılar; Kök Kanseri (Agrobacterium tumefaciencs), Monilya, Erik Yaprak Gümüş Hastalığı, Erik Cücelik Virüsü (PDV), Clorotic Necrotic Ring Spot Virüs (CNRV) ve Şarka Virüsü (PPV) önemli hastalıklar arsında Yaprak Bitleri, Kabuklu Bitleri, Kırmızı Örümcekler, Yaprak Büken, Erik Testereli Arısı önemli erik zararlıları arasında yer almaktadır. Erik plantasyonuna uygun arazilerde kapama erik bahçelerinin tesisi verimli ve kaliteli çeşitlerin yetiştiriciliğe önem verilmesi, kurulmuş bahçelerde bakım işlemlerinin tekniğine uygun şekilde yapılması durumunda Türkiyenin dünya erik üretimine katkısı çok daha fazla olacaktır. DÖLLENME BİYOLOJİSİ Erik çiçekleri o yılın sürgünleri veya yaşlı spurlar üzerindeki lateral (yan) tomurcuklarda oluşurlar. Oluşum zamanı, yaz sonu olmakla birlikte en erken 5 temmuz ve en geç Eylüldür. Her tomurcuktan 1 veya 3 çiçek meydana gelir. Yaprak meydana gelmez. P. cerasifera çeşitlerinden bazıları kendine verimli, çoğuda kendine kısırdır. Avrupa erikleri ise kendine verimlilik yönünden üç gruba ayrılmaktadır. P. domestica kültür çeşitlerinin bazıları kendine verimli, bazıları kısmen kendine verimli, diğerleride kendine kısır çeşitlerdir. Kendine verimli çeşitlerin kendi çiçek tozu ile tozlanmaları durumunda meyve tutumu % 30 a kadar yükselmektedir. Kendine kısır çeşitler ise kendi çiçek tozları ile tozlandıkları zaman meyve tutumu % 1.5 civarında olmaktadır. dAgen , Reine Claude, German Prune gibi bazı çeşitler değişik yetiştirme bölgelerinde kendine verimlilik bakımından farklı durum göstermişlerdir. Japon erikleri arasında kendine verimli olanlar yoktur. Bunların bir kısmı kısmen kendine verimli, bir kısmı da kendine kısırdır. Kendine kısır olanların sayısı fazladır. Genellikle Avrupa erikleri ile japon erikleri birbirine uyuşmazlar. Eriklerde morfolojik kısırliğa da rastlanmaktadır. Morfolojik kısırlık gösteren çeşitlerde dişi organ normal gelişmemekte, dumura uğramaktadır. İKLİM İSTEKLERİ Erik türlerinin iklim istekleri birbirinden farklıdır. Mevcut türler içerisinde değişik iklim koşullarına en iyi uyabilen P. cerasiferadır. Avrupa erikleri (P. domestica) kışı nisbeten soğuk geçen soğuk ılıman iklim meyvesidir. Japon erikleri (P. salinica) soğuk geçmeyen bölgelerde iyi sonuç verir. Kış mevsiminde soğuklara dayanıklı olan eriklerde soğuğa olan dayanıklılık ilkbaharda havaların ısınmasıyla azalmaya başlar. Çiçeklenme devresinde duyarlılık iyice artar. Eriklerde taç yaprağının ucu görülen kapalı tomurcukların -3.1 ile -1.1 0C ye; açmış çiçeklerin -2.2 ile 0.6 0C ye ; genç meyvelerin -1.1 ile -0.6 OC ye dayandığı bilinmektedir. Kış dinlenme süresi bakımından Avrupa erikleri +7.2 OC nin altında 1000 saatten fazla bir soğuklama süresi isterler. japon eriklerinde ise bu süre 600 saat kadardır. DİKİM ŞEKLİ VE ZAMANI Kendine verimli çeşitlerle bahçe kurulacağı zaman eğer bahçede birkaç çeşidin yer alması isteniyorsa her çeşit bir blok halinde bahçeye yerleştirilmelidir. Kendine kısmen verimli veya kendine kısır çeşitlerle bahçe kurulacağı zaman çeşitlerin birbirini tozlayacak şekilde dikilmesi zorunludur. Tozlayıcı oranı 1/9 oranında olmalıdır. İkiden fazla çeşitlerle kurulacaksa çeşitler 2şer 3er sıra halinde dizilmelidir. En uygun tozlayıcı çeşit seçilirken çeşidin iyi özellikleri yanı sıra çiçek açma zamanlarının birbirlerini tozlayacak şekilde uygun gelmesine,çiçek tozlarının yüksek çimlenme gücüne sahip olmasına ve karşılıklı tozlanma sonucu yüksek oranda meyve tutumu meydana getirecek çeşitlerin seçilmesine özen gösterilmelidir. Tozlayıcı sayısı, tozlayıcı çeşidin ekonomi ve pazarlama yönünden amaca uygun bir çeşit olup olmamasına göre ayarlanmalıdır. Amaca uygun bir çeşidin tozlayıcı olarak kullanılması halinde, 2 sıra ana çeşide 1 sıra tozlayıcı yeterlidir. Üretim amacına uygun olmayan bir çeşidin tozlayıcı olarak kullanılması zorunluluğu varsa 8 ana ağaca 1 tozlayıcı olacak şekilde bahçe kurulmalıdır. Ayrıca bahçe kurulurken tek çeşit kapama bahçe yerine birden fazla çeşit kullanılması meyve miktar ve kalitesini olumlu yönde etkilediğinden her zaman tercih edilmelidir. Kışı ılıman geçen ve en fazla yağışlı olmayan bölgelerde fidanlar Kasım-Aralık ayından itibaren dikilebilirler. Dikim ilkbahar gelişme devresinin başlamasına kadar devam edilebilir. Kışı yağışlı veya soğuk geçen bölgelerde ise dikim ilkbahar mevsiminin başında yapılır. TOPRAK İŞLEME Yağışlı bölgelerde çayır bitkileri kullanarak bahçelerde devamlı bir örtü bitkisi bulundurulur. Örtü bitkisi büyüyünce biçilirler. Yağışı az bölgelerde, erik bahçeleri devamlı olarak temiz tutulmaya çalışılır. Böyle bölgelerde bahçeler sonbaharda sürülür. İlkbaharda toprak tava gelince Şubat sonu veya mart içinde ikinci kez sürülür. Mayıs ayında yapılan üçüncü sürümden sonra sulama kanalları açılır. Ağaçların dipleri çapayla işlenir. Sulama nedeniyle yazın bahçeler otlanırsa sulama kanallarını bozmamak için toprağı sürmek yerine ot biçimi tercih edilmelidir. Erik kökleri toprak yüzeyine yakın bir kısımda yayılmış olduğundan derin toprak işlemesinden kaçınılmalıdır. SULAMA Yıllık yağış miktarı 750 mmyi geçen bölgelerde erikleri sulamadan da yetiştirilebilirler. Yağış miktarı bu rakamın altına düşen yerlerde sulamanın yapılması zorunludur. Erikler saçak köklü olduklarından ve kökler yüzeysel geliştiklerinden bunların su istekleri derin köklü meyve türlerine göre daha fazladır. Mevcut türler arasında P. cerasifera türleri kuraklığı en fazla dayanır. Ege bölgesinde erik bahçeleri mayıs ayının ikinci yarısından itibaren sonbahar yağışlarına kadar geçen süre içinde 8-12 günde bir sulanır. Sulama çeşitli şekillerde yapılır. Sulama karık, çanak, tava yöntemi veya karık-çanak, kombinasyonları şekillerinden birisi kullanılır. Sulama sistemi toprağın özelliğine, su kaynağının zenginlik durumuna göre seçilir. Damlama sulama ve mini yağmurlama sistemleri de günümüzde uygulamaya girmiştir. GÜBRELEME Erik ağaçlarına verilecek gübre miktarı, topraktaki besin maddeleri durumuna, toprağın tipine, ağaçların yaşına, alınan ürün miktarına, ekolojik bölgeye ve ağaçların gelişme durumuna göre değişir. Verilecek gübre miktarının yaprak ve toprak analizine göre belirlenmesi en uygun yöntemdir. Azotlu gübreler kış sonunda ilkbahar gelişmesi başlamadan önce verilmelidir. Erik ağaçları azotun hem sülfat, hem de nitrat formuna cevap verirler. Gübreyi seçerken fiyat etmeni de göz önünde bulundurulmalıdır. Ancak pHsı 6.5un altında olan topraklarda amonyum sulfat kullanmaktan kaçınmak gerekir. Üre ise toprak pHsı 5.0in altında olan topraklarda kullanılmalıdır. Azotlu gübrenin haziran ortasından sonra uygulanması önerilmez. Geç uygulamalar meyvede renk oluşmasını azaltır, sonbaharda sürgünlerin uzamasına neden olur ve kış soğuklarından zararlanmayı arttırır. Genç ağaçlarda ağaç başına her yaş için 113-226 gr aktif azot uygulanır. Bu miktarlar arzu edilen büyüme durumuna göre azaltıp çoğaltılabilir. Meyve veren ağaçlarda 8.5-11.2 kg/dekar aktif azot uygulaması önerilebilir. Fosforlu ve potaslı gübreler kış başında, meyve veren ağaçlarda sıralar arasına, genç ağaçlarda ise taç izdüşümleri çevresine gelecek şekilde verilmelidir. Kimyasal gübrelerin yanı sıra 2 yılda bir ağaç başına 50 kg iyi yanmış çiftlik gübresi (meyve veren ağaçlar için) verilmelidir. Ayrıca yeşil gübreleme yapılması yararlıdır. ANAÇLAR Anaç kalem üzerine; ağaç şekli ve büyüklüğü, çeşitli toprak ve iklim şartlarına adaptasyonu, mahsule yatma ve mahsül kalite ve kantitesi, çeşitli hastalık ve zararlılara dayanıklılık yönünden etki etmektedir. Meyve yetiştiriciliğinde kullanılan anaçlar üretilme şekline göre generatif ve vejatatif olarak iki grupta toplanır. Erikler için anaç olarak muhtelif erik türlerinin çöğür ve klon anaçları ile şeftali, kayısı ve badem çöğür anaçları kullanılmaktadır. Erik Çöğür Anaçları: P.ceresifera(myrobolan kiraz eriği): Kökeni Kafkasya ve bunun dolaylarındaki Asya ve Avrupa memleketleridir. Anadolu’da büyük bir form zenginliği gösterir.Yurdumuzda ve Dünya’da geniş ölçüde kullanılan erik anaçıdır. Özellikle Avrupa grubu (P.domestica) erik çeşitler için istenen anaç olmakla beraber Japon grubu (P.salicina) erikler için uygundur. Ancak President, Kelsey gibi bazı çeşitlerin bu anaç ile tam uyum gösteremediği belirtilmektedir.P.ceresifera anaçları ABD ve Avrupa’da Myrobolan erikleri diye tanınmaktadır. Yurdumuzda ise can eriği olarak tanımlanmaktadır. Değişik toprak ve iklim şartlarına uyabilmektedir. Kök ur nematoduna hassas fakat kök boğazı çürüklüğüne mukavimdir. Hafif, kumlu topraklarda çok iyi gelişir. Kuvvetli bir anaç olup, bu anaç üzerine aşılı fidanlar 7x7 m gibi ebatlara dikilmelidir. P.besseyi (Kum eriği):Japon ve Avrupa grubu eriklerle uyuşur. Çok bodur bir anaçtır. 1-1.5 m boyunda ağaçlar meydana getirir. Aşıdan sonra ilk yıl ürün vermeye başlar. Kumlu topraklara uyumu iyidir. P.persica(şeftali):Kumsal, hafif ve daha fazla derin olmayan topraklarda eriğe anaç olarak kullanılmaktadır. Yarı kuvvette ağaçlar oluşturur ve erkencilik sağlar. Nematodun sorun olduğu yerlerde tercih edilmelidir. Japon eriklerinin hemen hepsi ile iyi uyuşma gösterir, ancak Avrupa eriklerinin bazıları ile uyuşmalık görülebilir. En çok kullanılan şeftali anaçları; ________________________________________ Ülkemizde erik ağaçları genellikle diğer meyve ağaçları arasında karışık olarak bulunmaktadır. Ancak son yıllarda Ege ve Akdenizin kıyı bölgelerinde turfanda yeşil konusu önem kazanmış ve bu amaçla kapama bahçeler kurulmaya başlanmıştır. Özellikle karışık olan bahçelerde hastalık ve zararlılarla savaş, gübreleme ve gereği gibi yapılmamaktadır. Avrupa ülkeleri arasında başta Almanya olmak üzere Fransa, İtalya ve İspanyada erik üretimi yapılmaktadır. Dünya erik üretimi 6.350.000 tondur. Dünya üretiminde Rusya (1.150.000 ton), Romanya (750.000 ton) ve A.B.D (601.000ton) ile ilk üç sırayı almaktadır. • Prunus persica (Lovall) • Nemaguard • S-37 Eğer erik bahçesi daha önce şeftali bahçesi olarak kullanılmış bir arazide kurulacaksa şeftali anacı kullanılmamalıdır. P.armeniaca (Kayısı): Nematotlu bölgelerde kumsal topraklar için kullanılabilecek bir anaçtır. Kültür çeşitleri ile uyuşması değişiktir. Japon erikleri ile Avrupa eriklerine nazaran iyi uyuşma gösterir. Bu anaç kullanılacağı zaman kalem anaç ilişkilerinin önceden bilinmesi gerekir. Kayısı anacı erik için ancak nematodun söz konusu olduğu durumlarda düşünülmelidir. P.amygdaus (Badem):Kumsal topraklarda erik yetiştiriciliği yapılacağı zaman bu anaçlar tercih edilir. French gibi bazı erik çeşitleri badem anacı üzerine başarılı bir şekilde yetiştirilmektedir.Tüm çeşitlerle iyi uyum sağlamayabilir. Badem üzerine aşılı erik çeşitleri erken meyveye yatar. Bol verimli yüksek kaliteli meyve veren ağaçlar oluştururlar. Meşe kök mantarı, vertisilyum solgunluğuna ve nematoda duyarlıdır. Bakteriyel kansere orta derecede dayanıklıdır. P.salcia:Japon ve Avrupa grubu eriklerle uyuşur, bodur ağaçlar meydana getirir. Kumlu topraklara adapte olduğu için bu tür topraklarda bodur erik anacı olarak kullanılabilir. Erik Klon Anaçları Myrobolan B:Kireçli, ağır, drenajı kötü, hafif, kuvvetli ve zayıf gibi çeşitli topraklara iyi uyum sağlar, üretilmesi kolaydır. Kuvvetli ve verimli ağaçlar oluşturur. R.C.d’Althan, Stanley, Prune Martin, R.C.Quillus çeşitleri ile uyuşmazlık gösterir. Nematot, bakteriyel kanser ve vertisulyuma duyarlı, kök boğazı çürüklüğüne orta derecede dayanıklıdır. Myrobolan Gl.931-6: PH yüksek topraklardaki yetiştiricilik için kullanılan bir anaçtır. Diğer anaçların iyi sonuç vermediği asitli topraklarda iyi sonuç vermektedir. Myrobolan 29-C: İlk yıllarda kökleri yüzeysel gelişir, sonraki yıllarda derinlere gider. Kuvvetli ağaçlar oluşturur. Nematoda dayanıklıdır. Kök boğazı çürüklüğü, vertisilyum ve bakteriyel kansere orta derecede duyarlıdır. Marianna: Prunus cerasifera ve Prunusmunsoniana’nın tozlanması sonucu elde edilmiş ve vegetatif olarak üretilebilen bir anaçtır. Ağır ve çok rutubetli topraklarda kullanılabilir. Kök ur nematoduna bağışık olup, kök boğazı çürüklüğü ve kök kanserine dayanıklıdır. Avrupa ve Japon grubu erikleri ile uyuşmaktadır. Marianna anaçlarının değişik klonları vardır. • Marianna GF8-1; Kuvvetli ağaç oluşturur, vegetatif olarak üretilmesi kolaydır. Çok değişik topraklara rahatlıkla uyum sağlar. R.C.d’Althan çeşidi ile uyuşmamaktadır. Marianna 2624 Klonu; Üretilmesi kolaydır. Değişik toprak tiplerine uyumu iyidir. Kökleri ilk yıllarda yüzeysel gelişir. Orta kuvvette ağaçlar oluşturur. Nematoda dayanıklı, kök boğazı çürüklüğüne ve vertisilyuma orta derecede dayanıklı, bakteriyel kansere ise çok duyarlıdır. • Prunus domastica:Bu anaçlar İngiltere’de kullanılmaktadır. Bodurda kuvvetliye kadar değişik tipte konları vardır. • ; Yarı kuvvetli ağaçlar oluşturur. Ağaçlar kaliteli ve bol meyve verirler. Kültür çeşitleri ile uyuşması iyidir. Vegetatif olarak üretilmesi zordur. Bu durumun hormonla ve sisleme ile düzeltilmesi halinde çok iyi bir anaçtır. ; Yarı bodur ağaçlar oluşturur. Daldırma ve odun çelikleri ile kolaylıkla üretilebilir. Her çeşitle uyuşması iyidir. Orta kuvvette ağaç oluşturur. Çeşitlerle uyuşması iyidir. Vegetatif olarak üretilmesi zordur. Ancak dip sürgünleri ve daldırma ile çoğaltılabilir. Yarı kuvvetli ağaç oluşturur. Üretimi ancak daldırma ile yapılabilmektedir. Hastalıklara duyarlıdır ve pek çok çeşit ile uyum göstermektedir. Günümüzde hemen hemen kullanılmamaktadır. • Brompton Klonu • Common plum Klonu • Pershore Klonu; • Brussel klonu; Prunus instita: Bu türün değişik klonları da eriğe anaç olarak kullanılmaktadır. • ; İyi toprakları sever ve kuvvetli ağaç oluşturan bir anaçtır. Odun ve kök çelikleri ile kolaylıkla üretilebilmektedir. Pek çok çeşit ile başlangıçta iyi bir uyuşma göstermesine rağmen ilerki yıllarda bazı çeşitlerle olan kombinasyonunda ağacın gelişmesi durmakta ve meyveler iyi gelişememektedir. Bazı çeşitlerle olan kombinasyonunda gözlenen bodurluk gerçek ve sağlıklı bir bodurluktan çok, fizyolojik zayıflık nedeni ile gelişme yetersizliğinden ileri gelen bodurluktur. ; Değişik toprak tiplerine kolaylıkla uyum sağlayabilen ve kuvvetli ağaç oluşturan bir anaçtır. Kültürel bir çeşidi ile uyuşması iyidir. ; Bu anaç yarı bodur ve bol verimli ağaçlar oluşturur. Bu ağaçlar erken meyveye yatar. Değişik toprak tiplerine, özellikle kireçli topraklara uyumu çok iyidir. Bir çok çeşit ile uyuşması iyidir. Sıcak iklimlerde gelişmesi iyidir. Vegetatif olarak üretilmesi zordur. İngiltere’de East Malling Araştırma İstasyonu tarafından St. Julien d’Orleans klon populasyonu arasında bodur anaç olarak elde edilmiştir. Vegetatif olarak (odun çelikleri ile) üretilen bu anaç üzerine aşılı erik çeşitleri erken meyveye yatmakta, daha iri meyveli ve şeker oranı yüksek meyve oluşturmaktadır. Pixy, St.Julien anacına göre % 30 oranında bodurluk sağlamaktadır. • Common mussel klonu • Black damas klonu • Saint Julien A klonu • Pixy; Ferlanin (P.2038): Fransa’da elde edilmiş melez bir anaç olup, vegetatif olarak üretilebilir ve Pixy anacı kadar veya ondan biraz daha bodurdur. Verim, erkencilik ve meyve iriliği yönünden oldukça iyidir. Nematot ve kök kanserine dayanıklıdır. Kış soğuklarına dayanıklı bir anaç olup, d’Agen hariç tüm çeşitlerle aşı uyuşması iyidir. Ferciana/Ishtora:St. Julien A ile aynı büyüklükte olup, verim erkencilik ve meyve iriliği yönünden üzerine aşılanmış olan çeşide olumlu etkisi vardır. Nematodlara dayanıklı, Armillaria’ya toleranslı ve kireçli topraklara hassas olup, vegetatif yolla çoğaltılmaktadır. MEYVE SEYRELTMESİ Japon erikleri ile bazı can eriklerinde bir çiçek tomurcuğundan 1-3 çiçek meydana geldiğinden aşırı yüklenme olmaktadır. Seyreltme elle **** kimyasal maddelerle yapılır. Erik meyveleri küçük olduğundan elle seyreltme oldukça masraflıdır. Geç olgunlaşan çeşitlerde elle seyreltme haziran dökümünden sonra uygulanır. Diğerlerinde ise genç meyve dökümü sona erince yapılmalıdır. Yeşil olarak tüketilen can erikleri de ağaçlardaki meyveler aralıklı olarak hasat edildiğinden her meyve toplama, seyreltme yerine geçer. Eriklerde kimyasal maddelerle seyreltme elmalardaki kadar başarılı olamamıştır. Kimyasal maddelerin bir kısmı DNOCli bileşiklerdir. Bu etkili maddeye sahip Elgetol, ağaçlara %70-80 çiçeklenme devresinde püskürtülür. Bundan başka bu amaçla kireç sülfür de denenmiştir. Bu kimyasal madde %6-7 konsantrasyonunda ve % 50-60 çiçeklenme safhasında ağaçlara atılır. HASAT En iyi toplama olgunluğu; meyvelerin ağaçta tam iriliklerini, renklerini aldıkları, tam tatlılaştıkları ve eti gevrek olduğu zamandır. Ana ağaç üzerinde olgunluğun bu kadar ilerlemesi yakın pazarlar için toplanacak meyvelerde söz konusudur. Uzak pazarlar için ise hasat daha erken yapılmalıdır. Eriklerde hasat zamanı, üst ve zemin renkteki değişime meyve eti sertliğine, suda eriyen kuru madde miktarına bakılarak veya tam çiçekten hasada geçen süreye bakılarak tayin edilir. Kurutmalık erik meyveleri ise ağaçlar üzerinde aşırı derecede olgunlaşıp bir miktar suyunu uçurup, buruştuktan sonra hasat edilirler. Buruşan eriklerin bir kısmı ağaçların dibine düşer. Bunlar yerlerden toplanır. Ağaçta kalan meyvelerde elle veya makine ile hasat edilirler. DEPOLAMA Erikler en uygun olarak 00C veya -0.5 0Cde saklanırlar. Bu sıcaklık derecesinde Avrupa eriklerini 3-4 hafta, Japon eriklerini de 7-8 hafta saklamak mümkün olur. Düşük sıcaklık derecesinde iç kararması yapan erikleri kontrollü atmosfer koşullarında 4-8 0C de yukarıda belirtilen sürelerde saklamak mümkündür. erik bodur frier anacı mayroblen 29 c .yüksek adetli siparişlerinizde inanılmaz fiatlarımız için lütfen bizi arayınız [email protected] yada [email protected] tlf&fax 02263533056gsm 05327007110neden bodur meyva fidanı dikeyim? Ülkemiz birçok meyve türlerinin yetiştirilmesine imkan sağlayan iklim yapısına sahiptir. Tropik meyvelerin dışında yarı tropik ve ılıman iklim meyvelerinin hemen hemen hepsi de kendimize yeterli, birçoğunda da ihracat edebilecek durumdayız. Türkiye geçtiğimiz zaman içerisinde meyvede çeşit standardizasyonunu tamamlamış, dünya meyveciliğinde ön sıralara gelmiş bulunmaktadır. Örneğin; fındık ve incirde birinci, elmada üçüncü, armutta yedinci, kirazda ise gittikçe artan üretimiyle ilk sırada yer aldığını görüyoruz. Ancak, yine de gelişmiş ülkelerdeki teknolojiyi yakalamış değiliz. Birim alandan elde edilen verimi ele aldığımız zaman çok gerilerden takip ettiğimiz görülmektedir. Çünkü meyvecilik daha modern ekonomik kriterler göz önüne alınarak yapılmamaktadır. Son 15-20 yıla kadar bilhassa elma ve armut yetiştiriciliğinde olduğu gibi yüksek taç yapan meyve çeşitleri ile bahçeler kurulmakta idi. Bunların verime yatmaları 5-6 yıl alır. Ekonomik olarak tam verime geçme ise 10-15 yılı bulur. 20. yıldan sonra ise verim düşmeye başlar. Meyve kalitesi de ilk yıllardaki gibi olmaz. Çok kuvvetli gelişen ağaçlarda budama başlı başına bilgi ve beceri isteyen direkt verime etki edecek zor bir uygulamadır. Keza ilaçlama, seyreltme ve hasat gibi kültürel işlemler çok güçleşmekte, meyvelerin yeterli güneş alamaması nedeniyle başta renk olmak üzere kalite yönünden pazar değerleri düşük olmaktadır. 1970’li yıllardan buyana dünya meyveciliğinde olduğu gibi bizde de yüksek taç yapan standart çeşitler yerine yarı bodur (Spur) gelişen çeşitler yeralmaya başlamıştır. Ancak böyle bir çeşit değişikliğine gitmek ülkemizde birdenbire meydana gelmemiştir. Çünkü, var olan bahçeleri elden çıkarmak yerine spur çeşitleri ikame etmek, bu konuda çiftçi alışkanlıklarını değiştirmek uzun zaman almaktadır. Ancak yeni kurulacak bahçelerin artık bodur olmasına özen gösterilmektedir. Modern meyvecilikte bodurlaştırıcı anaçla üzerine standart çeşitlerin aşılanmasıyla çeşitli boylarda meyveler elde edilmektedir. Tam bodur çeşitler çöğürden elde edilen eski tip standart meyve ağaçlarına göre %50-60 daha küçük, yarı bodurlar ise %25-40 daha küçük taç teşekkül ettirirler. Diğer bir bodurlaştırma şekli ise terbiye şekli ve fizyolojik yöntemlerdir (cevizde olduğu gibi). Bodur anaç kullanımı en çok elma ve armutlarda olmakla beraber son yıllarda kiraz ve erik için de kullanılmaya başlanmıştır. Bodur meyve yetiştiriciliği çöğür anaçlarından elde edilen eski tip standart meyve yetiştiriciliğine göre çok büyük avantajlar sağlar. Bunları sırasıyla sayacak olursak; * Her yıl ve düzenli ürün elde edilir. * Ağaçlar dikimin ilk yıllarında meyveye yatarlar. * Budama, seyreltme ve diğer kültürel işlemler hem çok kolay, hem de çok ekonomik olur, maliyet azalır. * Hastalık ve zararlılarla mücadele daha kolay , etkili ve ucuz olur. * Meyve iriliği ve rengi yönünden mütecanis ve kaliteli ürün elde edilir. Bunun sonucu meyvenin pazarlama değeri artar. * Birim alana daha fazla ağaç dikilir, bu yüzden birim alandan alınan ürün miktarı da artar. Yalova Atatürk Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsünde yapılan bir araştırmada, normal standart eski tip meyvecilik ile bodur anaç üzerine aşılanan golden delicious ve starking delicious elma çeşitlerinde ilk dikim yılından 8 yıl sonra elde edilen meyvelerin verim indekslerinde çeşitli dikim aralıkları dikkate alınarak bodur anaçlardan çeşide göre 3.0 ile 5.0 kat fazla ürün elde edildiği anlaşılmıştır. Bunun en önemli nedeni bodur anaçların sık dikimi ile birim alandan daha fazla ürün ile çok erken yaşlarda verime yatması ve kısa zamanda ekonomik meyve tutumuna erişmesidir. Aynı araştırmada çöğür anaçlarının ekonomik etkisi 1.0 olarak kabul edildiğinde bodur anaçlarda ekonomik etki starkinglerde 11.5 goldenler de 3.5 olmuştur. Bodur anaçlarla kurulacak bahçelerde öncelikle bahçe yerinin seçimi, toprak durumu, seçilen anaç ve kalem münasebeti ile buna göre verilecek dikim aralıkları çok önemlidir. Bu bakımdan bahçe kurulurken mutlaka uzman eşliğinde, uzmana danışarak kurulmalıdır. Rasgele yapılacak tesislerde her an hüsrana uğramak riski vardır. bodur erik nasıl yetişir?Erik soğuk ılıman iklim bölgelerde, hatta bazı kış soğuklama ihtiyacı düşük erik çeşitleri, subtrobik iklim bölgelerinde yetiştiği söylenebilir. Tür sayısının çok olması yanında ülkemizde farklı ekolojik bölgelerin sağladığı olanaklar nedeniyle erik çeşitlerini 4-5 ay süre ile pazarda görmek mümkündür. Olgunlaşma durumları göz önüne alınırsa erikler 15 Nisan-30 Eylül gibi uzunca bir dönem de pazara sunulurlar. P. ceresifera türüne ait can erikleri 15 Nisan dan itibaren pazara çıkarlar. Bunları P. salicina türüne ait japon erikleri (İtalyan eriği) izler. P. domestica grubu erikler (Avrupa erikleri) ise 20 Temmuzdan sonra olgunlaşır. BLACK AMBER Orijini A.B.D. California orijinli olup ismini kabuk rengi olan siyah ve iç rengi olan (Amber) kehribar renginden alır. Ağaç Özellikleri Orta kuvvetli ve uzama eğilimlidir, yüksek verimli olmakla birlikte tozlayıcıya ihtiyaç duyar. Meyve Özellikleri Meyve büyük ve yuvarlak forma yakın olup alttan ve üstten bir miktar basık ve kabuk kısmı dumanlıdır. Kabuk rengi siyaha yakın koyu mor olup beneklidir. Meyve eti sert, parlak sarı renkte ve orta suludur. Hoş bir kokusu vardır çekirdeği ete bağlıdır. Hasat Zamanı Temmuz ayının 4.haftası. Tozlayıcılar Friar Black Star Kaliforniya^da ıslah elden Japon grubu eriklerden olup ağaçları kuvvetli gelişir ve yayvan taç oluşturan çok verimli bir çeşittir. Meyve orta irilikte, sulu, lezzetli, tatlı, yuvarlak, sap ve çiçek çukurundan hafif basıktır. Meyve dış kabuğu, mor-siyahımsı, koyu mor, meyve eti sarı, tam olgunlukta turuncudur. Çekirdek Avrupa grubu eriklere göre oldukça küçüktür. Meyve tutumu çok iyi olup yeterli irilikte meyve alınabilmesi için mutlaka seyreltme gereklidir. Dölleyicileri, Santa Rosa, Friar, Angeleno, Black Diamont çeşitleridir. Hasat olumu zamanı Temmuz ayının 2. haftası olup Angeleno çeşidinden 60 gün öncedir. İklim ve Toprak İstekleri; Japon grubu eriklerin Avrupa Grubu eriklere göre soğuklara dayanımları daha düşüktür. Avrupa erikleri geç çiçek açtıkları için ilkbahar geç donlarından daha az etkilenirler. Japon erikleri Avrupa grubu eriklere göre daha seçici olup alüvyal ve geçirgen, PH’sı 6,5-7,2 arasında olan topraklar en uygun topraklardır. Avrupa ve Can grubu erikler ağır bünyeli toprak şartlarında da yetiştirilebilir. Can grubu erikler farklı iklim şartlarına en iyi uyum gösteren türdür. Avrupa ve Can grubu eriklerin kışın dal ve gövdeleri -25, -30 ºC’ye kadar dayanmakla birlikte Japon grubu erikler -20ºC’de, çiçekler ise 0,6 -2,2 ºC’de zarar görürler. Ege, Marmara, Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde 800m rakıma kadar olan yerlerde Japon Grubu erikler yetiştirilebilir. Bu gruba giren eriklerin soğuklama istekleri 550-800 saat arasında değişmektedir. Avrupa grubu ise geçit ve iç bölgelerde yetiştirilebilir. Avrupa Grubunun soğuklama .istekleri 800- 1250 saat arasındadır. Anaç Kullanımı; Eriklerde çöğür anaçları kullanılmakla birlikte son yıllarda klon anaçları üzerindeki fidanlara önemli talep gelmektedir. Myrobalan klon anaçları en yaygın erik anaçları olup Myrobalan 29C, yarı bodur bir anaçtır. Saint Julien- A, Marianna, MR.S- 2/5 anaçları da önemli erik anaçları içerisinde yer almaktadır. Çöğür anaçları üzerinde 6x5m, Myrobalan 29-C, Saint Julien -A gibi yarı bodur klon anaçları üzerinde ise; 5x 3m, 5 x 2,5m, bodur Pixy klon anacı üzerinde ise 4x 2m ve 4x1,5m sıra üzeri ve sıralar arası aralık mesafelerinde dikim yapılabilir. Terbiye Sistemleri; Eriklerde açık vazo (goble) terbiye sistemi en yaygın olarak uygulanan sistemdir. Bunun dışında V, Y(tatura) ve değişik doruk dallı terbiye sistemleri uygulanmaktadır. Önemli Erik Çeşitleri; Can Grubu Erikler; Papaz, Can, Havran, Aynalı, Foça, Karşıyaka Eriği bu grupta yer alan önemli çeşitler arasında yer alır. Yeşil olum döneminde de tüketilebilmektedir. Can grubu erikler kendileri uyuşmaz oldukları için bahçede yeterli miktarda dölleyici bulundurulmalıdır. Avrupa Grubu Erikler; Göynük, Karagöynük, Köstendil, Üryani, D’Agen, Reine Claude Verte, R.C. Violet, R. C.d’Altan, Firenze 90, Giant, Stanley President önemli çeşitlerdendir. D’Agen çeşidi dünyada en fazla kurutmalık olarak yetiştirilen çeşittir. President çeşidi bu grupta pazarın en çok talep ettiği, yola ve depolamaya uygun bir çeşit olup bu çeşidi dölleyici olarak Stanley çeşidi dikilmelidir. Japon Grubu Erikler; Red Beaut, Black Beaut, Santa Rosa, Black Amber, Black Star, Formosa, Black Diamont, Fortune, Friar,Tracy Sun, Autumn Giant, Angelona önemli Japon grubu eriklerdir. Japon erikler kendileri ile uyuşmaz oldukları için mutlaka yeterli miktarda dölleyici çeşit dikilmelidir. Hastalık ve Zararlılar; Kök Kanseri (Agrobacterium tumefaciencs), Monilya, Erik Yaprak Gümüş Hastalığı, Erik Cücelik Virüsü (PDV), Clorotic Necrotic Ring Spot Virüs (CNRV) ve Şarka Virüsü (PPV) önemli hastalıklar arsında Yaprak Bitleri, Kabuklu Bitleri, Kırmızı Örümcekler, Yaprak Büken, Erik Testereli Arısı önemli erik zararlıları arasında yer almaktadır. • Prunus persica (Lovall) • Nemaguard • S-37 Eğer erik bahçesi daha önce şeftali bahçesi olarak kullanılmış bir arazide kurulacaksa şeftali anacı kullanılmamalıdır. P.armeniaca (Kayısı): Nematotlu bölgelerde kumsal topraklar için kullanılabilecek bir anaçtır. Kültür çeşitleri ile uyuşması değişiktir. Japon erikleri ile Avrupa eriklerine nazaran iyi uyuşma gösterir. Bu anaç kullanılacağı zaman kalem anaç ilişkilerinin önceden bilinmesi gerekir. Kayısı anacı erik için ancak nematodun söz konusu olduğu durumlarda düşünülmelidir. P.amygdaus (Badem):Kumsal topraklarda erik yetiştiriciliği yapılacağı zaman bu anaçlar tercih edilir. French gibi bazı erik çeşitleri badem anacı üzerine başarılı bir şekilde yetiştirilmektedir.Tüm çeşitlerle iyi uyum sağlamayabilir. Badem üzerine aşılı erik çeşitleri erken meyveye yatar. Bol verimli yüksek kaliteli meyve veren ağaçlar oluştururlar. Meşe kök mantarı, vertisilyum solgunluğuna ve nematoda duyarlıdır. Bakteriyel kansere orta derecede dayanıklıdır. P.salcia:Japon ve Avrupa grubu eriklerle uyuşur, bodur ağaçlar meydana getirir. Kumlu topraklara adapte olduğu için bu tür topraklarda bodur erik anacı olarak kullanılabilir. Erik Klon Anaçları Myrobolan B:Kireçli, ağır, drenajı kötü, hafif, kuvvetli ve zayıf gibi çeşitli topraklara iyi uyum sağlar, üretilmesi kolaydır. Kuvvetli ve verimli ağaçlar oluşturur. R.C.d’Althan, Stanley, Prune Martin, R.C.Quillus çeşitleri ile uyuşmazlık gösterir. Nematot, bakteriyel kanser ve vertisulyuma duyarlı, kök boğazı çürüklüğüne orta derecede dayanıklıdır. Myrobolan Gl.931-6: PH yüksek topraklardaki yetiştiricilik için kullanılan bir anaçtır. Diğer anaçların iyi sonuç vermediği asitli topraklarda iyi sonuç vermektedir. Myrobolan 29-C: İlk yıllarda kökleri yüzeysel gelişir, sonraki yıllarda derinlere gider. Kuvvetli ağaçlar oluşturur. Nematoda dayanıklıdır. Kök boğazı çürüklüğü, vertisilyum ve bakteriyel kansere orta derecede duyarlıdır. Marianna: Prunus cerasifera ve Prunusmunsoniana’nın tozlanması sonucu elde edilmiş ve vegetatif olarak üretilebilen bir anaçtır. Ağır ve çok rutubetli topraklarda kullanılabilir. Kök ur nematoduna bağışık olup, kök boğazı çürüklüğü ve kök kanserine dayanıklıdır. Avrupa ve Japon grubu erikleri ile uyuşmaktadır. Marianna anaçlarının değişik klonları vardır. • Marianna GF8-1; Kuvvetli ağaç oluşturur, vegetatif olarak üretilmesi kolaydır. Çok değişik topraklara rahatlıkla uyum sağlar. R.C.d’Althan çeşidi ile uyuşmamaktadır. Marianna 2624 Klonu; Üretilmesi kolaydır. Değişik toprak tiplerine uyumu iyidir. Kökleri ilk yıllarda yüzeysel gelişir. Orta kuvvette ağaçlar oluşturur. Nematoda dayanıklı, kök boğazı çürüklüğüne ve vertisilyuma orta derecede dayanıklı, bakteriyel kansere ise çok duyarlıdır. • Prunus domastica:Bu anaçlar İngiltere’de kullanılmaktadır. Bodurda kuvvetliye kadar değişik tipte konları vardır. • ; Yarı kuvvetli ağaçlar oluşturur. Ağaçlar kaliteli ve bol meyve verirler. Kültür çeşitleri ile uyuşması iyidir. Vegetatif olarak üretilmesi zordur. Bu durumun hormonla ve sisleme ile düzeltilmesi halinde çok iyi bir anaçtır. ; Yarı bodur ağaçlar oluşturur. Daldırma ve odun çelikleri ile kolaylıkla üretilebilir. Her çeşitle uyuşması iyidir. Orta kuvvette ağaç oluşturur. Çeşitlerle uyuşması iyidir. Vegetatif olarak üretilmesi zordur. Ancak dip sürgünleri ve daldırma ile çoğaltılabilir. Yarı kuvvetli ağaç oluşturur. Üretimi ancak daldırma ile yapılabilmektedir. Hastalıklara duyarlıdır ve pek çok çeşit ile uyum göstermektedir. Günümüzde hemen hemen kullanılmamaktadır. • Brompton Klonu • Common plum Klonu • Pershore Klonu; • Brussel klonu; Prunus instita: Bu türün değişik klonları da eriğe anaç olarak kullanılmaktadır. • ; İyi toprakları sever ve kuvvetli ağaç oluşturan bir anaçtır. Odun ve kök çelikleri ile kolaylıkla üretilebilmektedir. Pek çok çeşit ile başlangıçta iyi bir uyuşma göstermesine rağmen ilerki yıllarda bazı çeşitlerle olan kombinasyonunda ağacın gelişmesi durmakta ve meyveler iyi gelişememektedir. Bazı çeşitlerle olan kombinasyonunda gözlenen bodurluk gerçek ve sağlıklı bir bodurluktan çok, fizyolojik zayıflık nedeni ile gelişme yetersizliğinden ileri gelen bodurluktur. ; Değişik toprak tiplerine kolaylıkla uyum sağlayabilen ve kuvvetli ağaç oluşturan bir anaçtır. Kültürel bir çeşidi ile uyuşması iyidir. ; Bu anaç yarı bodur ve bol verimli ağaçlar oluşturur. Bu ağaçlar erken meyveye yatar. Değişik toprak tiplerine, özellikle kireçli topraklara uyumu çok iyidir. Bir çok çeşit ile uyuşması iyidir. Sıcak iklimlerde gelişmesi iyidir. Vegetatif olarak üretilmesi zordur. İngiltere’de East Malling Araştırma İstasyonu tarafından St. Julien d’Orleans klon populasyonu arasında bodur anaç olarak elde edilmiştir. Vegetatif olarak (odun çelikleri ile) üretilen bu anaç üzerine aşılı erik çeşitleri erken meyveye yatmakta, daha iri meyveli ve şeker oranı yüksek meyve oluşturmaktadır. Pixy, St.Julien anacına göre % 30 oranında bodurluk sağlamaktadır. • Common mussel klonu • Black damas klonu • Saint Julien A klonu • Pixy; Ferlanin (P.2038): Fransa’da elde edilmiş melez bir anaç olup, vegetatif olarak üretilebilir ve Pixy anacı kadar veya ondan biraz daha bodurdur. Verim, erkencilik ve meyve iriliği yönünden oldukça iyidir. Nematot ve kök kanserine dayanıklıdır. Kış soğuklarına dayanıklı bir anaç olup, d’Agen hariç tüm çeşitlerle aşı uyuşması iyidir. Ferciana/Ishtora:St. Julien A ile aynı büyüklükte olup, verim erkencilik ve meyve iriliği yönünden üzerine aşılanmış olan çeşide olumlu etkisi vardır. Nematodlara dayanıklı, Armillaria’ya toleranslı ve kireçli topraklara hassas olup, vegetatif yolla çoğaltılmaktadır. MEYVE SEYRELTMESİ Japon erikleri ile bazı can eriklerinde bir çiçek tomurcuğundan 1-3 çiçek meydana geldiğinden aşırı yüklenme olmaktadır. Seyreltme elle **** kimyasal maddelerle yapılır. Erik meyveleri küçük olduğundan elle seyreltme oldukça masraflıdır. Geç olgunlaşan çeşitlerde elle seyreltme haziran dökümünden sonra uygulanır. Diğerlerinde ise genç meyve dökümü sona erince yapılmalıdır. Yeşil olarak tüketilen can erikleri de ağaçlardaki meyveler aralıklı olarak hasat edildiğinden her meyve toplama, seyreltme yerine geçer. Eriklerde kimyasal maddelerle seyreltme elmalardaki kadar başarılı olamamıştır. Kimyasal maddelerin bir kısmı DNOCli bileşiklerdir. Bu etkili maddeye sahip Elgetol, ağaçlara %70-80 çiçeklenme devresinde püskürtülür. Bundan başka bu amaçla kireç sülfür de denenmiştir. Bu kimyasal madde %6-7 konsantrasyonunda ve % 50-60 çiçeklenme safhasında ağaçlara atılır. HASAT En iyi toplama olgunluğu; meyvelerin ağaçta tam iriliklerini, renklerini aldıkları, tam tatlılaştıkları ve eti gevrek olduğu zamandır. Ana ağaç üzerinde olgunluğun bu kadar ilerlemesi yakın pazarlar için toplanacak meyvelerde söz konusudur. Uzak pazarlar için ise hasat daha erken yapılmalıdır. Eriklerde hasat zamanı, üst ve zemin renkteki değişime meyve eti sertliğine, suda eriyen kuru madde miktarına bakılarak veya tam çiçekten hasada geçen süreye bakılarak tayin edilir. Kurutmalık erik meyveleri ise ağaçlar üzerinde aşırı derecede olgunlaşıp bir miktar suyunu uçurup, buruştuktan sonra hasat edilirler. Buruşan eriklerin bir kısmı ağaçların dibine düşer. Bunlar yerlerden toplanır. Ağaçta kalan meyvelerde elle veya makine ile hasat edilirler. DEPOLAMA Erikler en uygun olarak 00C veya -0.5 0Cde saklanırlar. Bu sıcaklık derecesinde Avrupa eriklerini 3-4 hafta, Japon eriklerini de 7-8 hafta saklamak mümkün olur. Düşük sıcaklık derecesinde iç kararması yapan erikleri kontrollü atmosfer koşullarında 4-8 0C de yukarıda belirtilen sürelerde saklamak mümkündür. erik bodur frier anacı mayroblen 29 c .yüksek adetli siparişlerinizde inanılmaz fiatlarımız için lütfen bizi arayınız [email protected] yada [email protected] tlf&fax 02263533056gsm 05327007110neden bodur meyva fidanı dikeyim? Ülkemiz birçok meyve türlerinin yetiştirilmesine imkan sağlayan iklim yapısına sahiptir. Tropik meyvelerin dışında yarı tropik ve ılıman iklim meyvelerinin hemen hemen hepsi de kendimize yeterli, birçoğunda da ihracat edebilecek durumdayız. Türkiye geçtiğimiz zaman içerisinde meyvede çeşit standardizasyonunu tamamlamış, dünya meyveciliğinde ön sıralara gelmiş bulunmaktadır. Örneğin; fındık ve incirde birinci, elmada üçüncü, armutta yedinci, kirazda ise gittikçe artan üretimiyle ilk sırada yer aldığını görüyoruz. Ancak, yine de gelişmiş ülkelerdeki teknolojiyi yakalamış değiliz. Birim alandan elde edilen verimi ele aldığımız zaman çok gerilerden takip ettiğimiz görülmektedir. Çünkü meyvecilik daha modern ekonomik kriterler göz önüne alınarak yapılmamaktadır. Son 15-20 yıla kadar bilhassa elma ve armut yetiştiriciliğinde olduğu gibi yüksek taç yapan meyve çeşitleri ile bahçeler kurulmakta idi. Bunların verime yatmaları 5-6 yıl alır. Ekonomik olarak tam verime geçme ise 10-15 yılı bulur. 20. yıldan sonra ise verim düşmeye başlar. Meyve kalitesi de ilk yıllardaki gibi olmaz. Çok kuvvetli gelişen ağaçlarda budama başlı başına bilgi ve beceri isteyen direkt verime etki edecek zor bir uygulamadır. Keza ilaçlama, seyreltme ve hasat gibi kültürel işlemler çok güçleşmekte, meyvelerin yeterli güneş alamaması nedeniyle başta renk olmak üzere kalite yönünden pazar değerleri düşük olmaktadır. 1970’li yıllardan buyana dünya meyveciliğinde olduğu gibi bizde de yüksek taç yapan standart çeşitler yerine yarı bodur (Spur) gelişen çeşitler yeralmaya başlamıştır. Ancak böyle bir çeşit değişikliğine gitmek ülkemizde birdenbire meydana gelmemiştir. Çünkü, var olan bahçeleri elden çıkarmak yerine spur çeşitleri ikame etmek, bu konuda çiftçi alışkanlıklarını değiştirmek uzun zaman almaktadır. Ancak yeni kurulacak bahçelerin artık bodur olmasına özen gösterilmektedir. Modern meyvecilikte bodurlaştırıcı anaçla üzerine standart çeşitlerin aşılanmasıyla çeşitli boylarda meyveler elde edilmektedir. Tam bodur çeşitler çöğürden elde edilen eski tip standart meyve ağaçlarına göre %50-60 daha küçük, yarı bodurlar ise %25-40 daha küçük taç teşekkül ettirirler. Diğer bir bodurlaştırma şekli ise terbiye şekli ve fizyolojik yöntemlerdir (cevizde olduğu gibi). Bodur anaç kullanımı en çok elma ve armutlarda olmakla beraber son yıllarda kiraz ve erik için de kullanılmaya başlanmıştır. Bodur meyve yetiştiriciliği çöğür anaçlarından elde edilen eski tip standart meyve yetiştiriciliğine göre çok büyük avantajlar sağlar. Bunları sırasıyla sayacak olursak; * Her yıl ve düzenli ürün elde edilir. * Ağaçlar dikimin ilk yıllarında meyveye yatarlar. * Budama, seyreltme ve diğer kültürel işlemler hem çok kolay, hem de çok ekonomik olur, maliyet azalır. * Hastalık ve zararlılarla mücadele daha kolay , etkili ve ucuz olur. * Meyve iriliği ve rengi yönünden mütecanis ve kaliteli ürün elde edilir. Bunun sonucu meyvenin pazarlama değeri artar. * Birim alana daha fazla ağaç dikilir, bu yüzden birim alandan alınan ürün miktarı da artar. Yalova Atatürk Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsünde yapılan bir araştırmada, normal standart eski tip meyvecilik ile bodur anaç üzerine aşılanan golden delicious ve starking delicious elma çeşitlerinde ilk dikim yılından 8 yıl sonra elde edilen meyvelerin verim indekslerinde çeşitli dikim aralıkları dikkate alınarak bodur anaçlardan çeşide göre 3.0 ile 5.0 kat fazla ürün elde edildiği anlaşılmıştır. Bunun en önemli nedeni bodur anaçların sık dikimi ile birim alandan daha fazla ürün ile çok erken yaşlarda verime yatması ve kısa zamanda ekonomik meyve tutumuna erişmesidir. Aynı araştırmada çöğür anaçlarının ekonomik etkisi 1.0 olarak kabul edildiğinde bodur anaçlarda ekonomik etki starkinglerde 11.5 goldenler de 3.5 olmuştur. Bodur anaçlarla kurulacak bahçelerde öncelikle bahçe yerinin seçimi, toprak durumu, seçilen anaç ve kalem münasebeti ile buna göre verilecek dikim aralıkları çok önemlidir. Bu bakımdan bahçe kurulurken mutlaka uzman eşliğinde, uzmana danışarak kurulmalıdır. Rasgele yapılacak tesislerde her an hüsrana uğramak riski vardır. bodur erik nasıl yetişir?Erik soğuk ılıman iklim bölgelerde, hatta bazı kış soğuklama ihtiyacı düşük erik çeşitleri, subtrobik iklim bölgelerinde yetiştiği söylenebilir. Tür sayısının çok olması yanında ülkemizde farklı ekolojik bölgelerin sağladığı olanaklar nedeniyle erik çeşitlerini 4-5 ay süre ile pazarda görmek mümkündür. Olgunlaşma durumları göz önüne alınırsa erikler 15 Nisan-30 Eylül gibi uzunca bir dönem de pazara sunulurlar. P. ceresifera türüne ait can erikleri 15 Nisan dan itibaren pazara çıkarlar. Bunları P. salicina türüne ait japon erikleri (İtalyan eriği) izler. P. domestica grubu erikler (Avrupa erikleri) ise 20 Temmuzdan sonra olgunlaşır.