Armut Fidanı Margaret Meyve Verir Durumda 120-140 CM BOYUNDA POŞET İÇİNDE ekim ayının ilk haftası hasat edilir tozlayıcısı williams dır
Fidanlarımız 3 yaşında tüplü 120-140cm boylarında ve formludur
ARMUT YETİŞTİRİCİLİĞİ VE BAHÇESİ TESİSİ
Armut bahçeleri, ya aşılı fidanlarla veya kurak koşullarda çöğür yetiştirip üzerine aşı yapılarak kurulmaktadır. Bahçe kurulurken bir yaşlı iyi dallanmış fidanlardan yararlanmak en iyisidir. Çünkü, fidanlık döneminde iyi dallanmış fidanlar erken meyveye yatarlar. ( Soylu, 1987 )
Armut bahçelerinde ağaçlar arasında bırakılacak aralık ve mesafeler ekolojik şartlara ve kullanılacak anaca göre değişir. Nemli bölgelerde ayva anaç olarak kullanıldığı zaman 3 – 4 m, orta boydaki ağaçlar için 4 – 6 m ve armut çöğürü üzerindekiler içinde 8 – 12 m aralık ve mesafe yeterli. Kıraçlarda ahlat anacı üzerinde bu mesafeler daha geniş tutulur ( Özbek, 1978 ).
C - ARMUT BAHÇELERİNDE YILLIK BAKIM İŞLERİ
Budama
Modifiye- Lider sistemi terbiye şekli armutlar için iyi gelir. Durum elmadakinin aynısıdır. Armutlarda çok görülen ateş yanıklığı hastalığından dolayı, meydan gelecek dallardaki ölme ihtimali hesaplanarak 4 – 6 ana çatı dalının gelişmesi sağlanır. Bunun için armutlardaki satın alınan fidan 90 – 120 cm yerine 120 – 140 cm uzunlukta olursa daha iyi olur.
Budama elmalarda olduğu gibi çok hafif olmalıdır. Mahsule yatan ağaçlara hafif bir budama tatbik edilmesi ve yaygın bir gelişmenin temini için dal ve dalcık çıkarması yapılmalıdır.
Mahsul verme durumu bakımından armut çeşitleri iki gruba ayrılırlar
1 – Kısa meyve dalcıklı çeşitler, bu çeşitlerden Beurre Hardy, B. Bosc, Beurre Clairgeau, Lawson ve Flemish, Beauty de yeni gelişme daima yeni kesim yerlerinde olur,
2 – Kuvvetli meyve dalcığı ve sürgün meydana getiren grupta Williams ( Bartlett ), Eastar Beurre, Winter Nelis ve Patrick Barry çeşitleri vardır.
Birinci gruba giren çeşitlere, bol miktarda çiçek gözü teşekkül etmeleri için orta derecede bir budama yapılması gereklidir. Bunlarda keza, kısaltma ile dal ve meyve dalcıklarında seyreltmede tavsiye edilir. İkinci gruba giren çeşitlere ise çok hafif bir budama yapmak gerekmektedir.
Gerek kışın, gerekse büyüme mevsiminde ağaçlar kontrol edilerek, ateş yanıklığı hastalığı uyku devresinde iken yakalanmalıdır. Bunun için ağacın tepe gelişmelerine bakmak yeterli olur. Bunlara bulaşmış sürgünlerde yapraklar kış mevsimi boyunca kaldıkları için kolayca tanınırlar. Hastalık görülür görülmez hastalıklı kısmın hemen kesilip atılması ileride çok dal çıkarılmasını önlediği gibi hastalığı da frenler ( Burak ve ark, 1999 )
Gübreleme
Gübrelemede esas, toprak ve yaprak analizlerinin yapılmasıdır. Buna göre de eksikler giderilmelidir. Armutlar genellikle azota karşı elmalardan daha çok tepki verirler ve meyvelerin kalitelerinde herhangi bir bozulma olmadan rahatça azot gübrelemesi yapılabilir. Ancak azot gübrelemesinde dikkate alınması gereken önemli husus ateş yanıklığıdır. Çünkü aşırı sürgün büyümesi bu hastalığın etkinliğini çok arttırır. Daimi yeşil örtü altındaki bahçelerde de azot ihtiyacı daha fazladır. Genel olarak 250 – 500 gr / ağaç saf azot hesabı ile bir azotlu gübreleme yapılabilir.
Seyreltme
Bartlett, B. Hardy, B.Bosc gibi çeşitler bazen her huzmede 3 – 5 meyve olacak şekilde meyve bağlarlar ki bunların sayısını 1 -2 ye düşürmek gerekir. Ancak seyreltmede ağaç üzerindeki ürün yükü de dikkate alınır eğer ağacın üzerindeki meyve tutumu yüksek değilse huzmelerde seyreltme yapmaya gerek yoktur.
Armutlarda elle seyreltme çiçeklenmeden 50 – 70 sonraya kadar yapılabilir ( Soylu, 1997).
7 - MEYVE İŞLERİ
A-Derim
Bir ağaçta derim hiç değilse üç kez tekrarlanmalıdır. Derim olgunluğunun tayininde burada da meyve kabuğunun taban rengi, meyvenin daldan ayrılma durumu meyve etinin sertliği ve tam çiçekten olgunluğa kadar geçen süre dikkate alınır ( Özbek, 1978 )
Bazı Armut Çeşitlerinin Değişik Yörelerdeki Meyve Eti Sertliğinde Değişimler
(Soylu, 1997 ).
Değişik armut çeşitlerinde tam çiçekten olgunluğu kadar geçen süre ( gün)
( Özbek, 1978 )
B - Seçme, Boylama
İhracat standartlarına göre armutlar Ekstra, Birinci sınıf ve İkinci sınıf olmak üzere üç kalite sınıfına ayrılır. Meyvelerin her üç kalite sınıfında da minimum şartlara sahip olmaları gerekir. Buna göre meyveler tam ve sağlam olmalı, üzerlerinde gözle görülen ilaç artığı bulunmamalı, üzerleri yaş olmamalı ve yabancı tat ve koku olmamalıdır. Bu sınıflarla ilgili toleranslar TSE nin ilgili standardında verilmiştir.
Meyvelerin boylanmasında aşağıdaki ölçüler dikkate alınır.